Hizmetler küçük gibi görünür ama onlar birikir ve büyürler. Allah, ekilen tohumların birini bin eder.
Binlerce kişiyi karşıma alırım ama mutlaka Hakkı savunurum. Benim özelliğim budur.
Plajlarda, barlarda da Allah'tan bahsedilecek. Din her alana girecek. İşte bu gerçek bazılarını çok rahatsız etti.
BİZİM ESERLERİMİZ VE SİTELERİMİZ ÇOK BÜYÜK BİR İLİM DENİZİDİR. MUTLAKA EZER KARŞIDAKİNİ. Geniş çapta kardeşlerimiz faydalanıyorlar ama etkimizi çok daha fazla artıralım, çapını genişletelim.
Müslümanları boş edebiyata çekip onlara boş bilgi vermek ve demagoji anlatmak vicdana uymaz. Bizim kitaplarımızda böyle bir şey hiçbir şekilde yoktur. Demagoji yapan kişiler hiç vakit almasınlar.
Biz Hz. Süleyman (a.s.) gibi olacağız, şeytanı hizmet ettireceğiz. Şeytana hizmet etmeyeceğiz. Deli ve ters olduğu, manyak olduğu belli olan kişilere saatlerce cevap vermek doğru değil. Onların dedikodu batağına düşmek hiç akılcı değil. BİZ VAKTİMİZİ EN ÖZLÜ VE EN MÜKEMMEL ŞEKİLDE GEÇİRMEKLE MÜKELLEFİZ. FACEBOOK ZAMAN BATAĞI OLMASIN, ZAMAN YİYİCİ BİR YER OLMASIN. Faydalı hayatın bir bölümü olsun. Önemli olan ilmi internet siteleridir. Okuduğunu anlatacak, tebliğ yapacak. Müslüman vaktini en akılcı en özlü şekilde geçirmeli.
İnsan; babasının, çocuklarının, kardeşlerinin, eşlerinin, arkadaş çevresinin çıkarı ve teşviki nedeniyle, hiçbir zaman dini, İslam’ı tebliği bırakmayacak. Kazandığı mal, ticaret korkusu için İslam’ı yaymaktan vazgeçmeyecek. Hoşuna giden evler için evinde oturmak için İslam’ı tebliğ etmekten vazgeçmeyecek. “Bunlar size Allah’tan, Resul’den ve İslam’ı yaymaktan daha sevimli ise, Allah belanızı verinceye kadar bekleyin” diyor Allah. ONUN İÇİN BİZ SADECE ALLAH İÇİN YAŞAYACAĞIZ, SADECE O’NUN RIZASI İÇİN.
Dini sevinç kaynağı olarak anlatmak Rahmani olur. Dini ıstırap kaynağı olarak anlatmak ise şeytanidir.
GÜZEL İNSANLARI DOĞRU VE GÜZEL BİR BİLGİ İLE DONATACAĞIZ VE ÜLKELERİ SANATTA, BİLİMDE GÜÇLENDİRECEĞİZ, HER YERE NEŞE GETİRECEĞİZ. Yeter ki Darwinizm onları boğmasın. Bunun için çok kapsamlı çalışma yapıyoruz. Konferansların amacı bu. Ama eğitimin şartı mutlaka şefkat merhamet ile olmasıdır.
Önce iman hakikatleri, Kuran mucizeleri anlatılacak, sonra ibadet teklifi gelecek. O putlarıyla geziyor, sense ona din anlatıyorsun, anlamaz.
Allah; kalbin, vicdanın, aklın tasdik ettiği şekilde, güzel öğütle, delillerle, candan, Kuran’a ve hadislere dayalı, Sahabe döneminin özelliklerini taşıyan bir üslupla mücadele etmeyi öğütlüyor.
Gerçekler, yazıyla ilimle anlatılır; bağırmakla karşı taraf ikna edilmez.
"Onlardan seni dinleyecekler vardır" diyor Allah, ama HİÇ DUYMAYANLAR VE AKIL ERDİREMEYENLER İÇİN ALLAH “ONLAR ÖLÜDÜRLER” DİYOR. O yüzden BİRİNİ İKNA ETMEK İÇİN KENDİNİZİ YORMAYIN, KENDİNİZİ ÜZMEYİN, hatalı olur bu. Taşa bir şey anlatsak taş kıpırdamasa ve ona kızsa insan bu olur mu? Şuuru açık bir insan anlamasa dahi bunun için üzülmek haramdır.
Gençleri pasifize etmek için bir faaliyet var. Onları; İttihad-ı İslam’ı istemeyerek, “Darwinizm tehlike değil”, “kıyamete daha var” deyip uyuşturan bir felsefe var. Buna karşı gençler, Kuran ahlakının hakim olması için atak bir tavır içinde olsunlar.
Kardeşlerimiz sohbet etsinler, BİRBİRİLERİNİN EVİNE GİDİP ANLATSINLAR. Gençleri pasifize etmek isteyenleri güçsüz kılmak istiyorlarsa, DARWİNİZMİ MAT ETMEYİ ÇOK İYİ ÖĞRENSİNLER. YARATILIŞI, EVRİMİN GEÇERSİZLİĞİNİ ÇOK KAPSAMLI ÖĞRENSİNLER. BİLGİ EN ÖNEMLİ SİLAHTIR.
Dünyaya İslam ahlakını hakim edeceğiz. Görülmemiş bir özgürlük ve sevgi olacak. Sonsuz güzel Allah'ımızı sürekli anacağız.
“Neden İslam’ı yaşamıyorsun” diye sorunca, “ticaret yapıyoruz, akşama kadar çek senetle uğraşıyoruz, bir de ailemiz bizi meşgul ediyor” diyor. Zaten İslam’a vakit ayırmak istemediği için Allah bunları bütün vaktini alacak şekilde yaratıyor, Allah onu bütün bunların içinde boğuyor.
“Mücadele etmeyi bilseydik sizi izlerdik” diyorlar. “Ayda üç yüz milyar vereceğim, şimdi mücadele etmeyi biliyormusun” dense, “bu işi bana bırakın mükemmel yaparım” der. Demek ki senin orada imanın zayıf. Sonsuz cenneti bir kenara bırakıyorsun. Oysa parasının bir bölümü bile harcayamadan, hatta o parayı hastane parası yaparak can verebilir. Haberi yok.
Bütün mesele insanların imanlı olmalarını sağlamaktır. İmanlı olduktan sonra çok kolay; namaz da kılar, oruç da tutar, zekat da verir, hacca da gider. Bunun için iman hakikatleri çok önemlidir. İmanlarının artması için bizim internet sayfalarımızı ziyaret etmelerini teşvik etsinler. Mutlaka uydu yayında bizleri her akşam izletsinler.
Gerçekçi anlatım çok önemlidir. İnsanlar din adına ortaya çıkan değişik tiplere alışmışlar. Bir de bakıyorlar ki; son derece candan, samimi bir Müslümanlık anlayışı var. Son derece akılcı, Kuran’a dayalı, hurafelerden uzak, dürüstlük üzerine kurulu, candanlık üzerine kurulu, her anlatım samimi, her izah bilimsel ve gerçeğe dayalı, mantıksız akla uygun olmayan hiçbir izah yok. Bunun karşısında kim durabilir? Nasıl dursun? Vicdanen duramaz.
Elbette internet sitelerine televizyon kanallarına para veriyoruz. Açılacak olan kendi kanalımız için de para veriyoruz. Ne imkanımız varsa Allah yolunda harcadık, yazın en sıcak aylarda bile, bayramlarda, tatillerde her zaman buradayız. Başka şeylerle ilgilenmiyoruz. Turistlik gezilere çıkmıyoruz. Yazımız kışımız yok. 30-40 yıldan beri böyle, bütün imkanlarımızı Allah yolunda harcıyoruz.
Tebliğde sevap, karşısındaki insanların direnmeleriyle kazanılır. Karşısındaki direnecek ki o kişinin sevabı çok olsun. Direnecek ki sen coşkuyla anlatacaksın. O yüzden tebliğ yapanın karşısında direnecek kişiler her zaman olacaktır.
Bizim tebliğ yapmadaki hedefimiz Kuran’a uyacak insanlar yetiştirmek olacaktır. İçi titreyerek Allah’tan korku duyan kimseler yetiştirmektir amacımız. İman hakikatleri anlatmaktır. Amaç anlamayan bir insana fıkıh bilgisi vermek değildir, insanların ilmel yakin ve hakkel yakin iman etmelerini sağlamaktır.