Filistin’de olan hep gariban, mazlum halka oluyor. Çatışma körüklendikçe halkın yerinden yurdundan edilmesinden, kadınların çocukların evsiz barksız kalmasından başka bir sonuç elde edilmiyor. Bu çatışma üslubunu tamamen bırakıp, iki halkı barıştırsak, o kutsal toprakları imar etsek, bir arada güvenlik içinde neşe içinde yaşasalar, her yeri bağlık bahçelik yapsak, okullar inşa etsek, oyun bahçeleri kursak, tüm hayatı değiştirsek daha güzel olmaz mı? Deccaliyet sürekli kavga istiyor, kan dökmek istiyor. Müslüman olarak biz ısrarla barış isteyeceğiz, dostluk isteyeceğiz, sevgi isteyeceğiz.

Zalimlik yapan her kim olursa Allah hidayet versin, hidayet vermiyorsa helak etsin. Hemen her yerde akla gelen tek çözüm kınama, kavga ve çatışma oluyor. Zalimler cezalandırılsın, adalet yerini bulsun. İsrail’in de zalimleri, varsa Filistin’in de zalimleri hak ettikleri hukuki karşılığı alsın. Ama hedef hep barış, huzur, kardeşlik ve dostluk olsun. Önce dostluk isteyelim, önce kardeşlik isteyelim. O güzel topraklar Musevilerin, Hristiyanların, Müslümanların birlikte, dostça yaşadığı yerler olsun. Aralarda dikenli teller, dev duvarlar olmasın. Neşe içinde halaylar çekilsin, zeytin ağaçları ekelim, her yeri bağlık bahçelik yapalım, gençler mutlu olsun. Hedefimiz hep güzellik, iyilik, barış ve dostluk olsun.

Filistin halkının kurtuluşu için gerçek çözüm üzerinde durmak önemlidir. Yıllardır kınamalar yayınlanıyor bir netice elde edilemiyor. Bambaşka bir yönteme ihtiyaç var. Müslüman zulme her zaman karşıdır ve bunu ifade eder, ama kınamalar tek başına kökten çözüm getirmez. Sevgiyi ve barışı telkin etmek kökten çözümü getirir. Sürekli çatışma, kavga, işgal, saldırı iki tarafa da sadece acı getiriyor. Acıların katlamalı olarak artacağı yollara değil, güvenliği ve barışı getirecek yollara uymak lazım. Sevgi en kolay olan, barış en kolay olan. Ama insanlar bunun yöntemini bilmiyor. Barışı sağlamak zor değil. Bir kelimeye bakar. “Hadi kardeş olalım” denilse her şey biter. İsrail halkı ile Filistin halkı peygamber soyu iki güzel halk. İkisi de dindar, ikisi de çalışkan, ikisi de temiz, ikisi de en güzel hayatı hak ediyor. Çatışmayı körükleyen her türlü üsluptan kaçınıp, birbirlerini koruyup kollayacakları, şefkat duyacakları bir üslup kullanmak barışı telkin etmek lazım. İki taraf da Allah’a iman ediyor, iki taraf da aynı Peygamberleri seviyor. Paylaşılamayan ne? Topraksa, Ortadoğu çok geniş bölge. Her yer boş geniş arazi. Filistinliler de İsrailliler de istedikleri her yere yerleşsinler. Bölgeyi ağaçlandıralım, güzelleştirelim, gençlere güzel imkanlar sağlayalım. Bağlık, bahçelik, neşe ve sevincin olduğu bir yer olsun. Müslümanlar, Museviler, Hristiyanlar bayram gibi yaşasınlar. Kardeş olmanın uçsuz bucaksız faydası var. Her şeyden önce Allah’ın rızasına uymuş oluruz. Kimse korku içinde yaşamaz, gerginlik duymaz. Silaha para yatırmak yerine bölgenin refahı, neşesi için para harcanır. Sürekli hayır, hasenat peşinde olunursa acımasızlıklar ortadan kalkar.

Filistin’in çözümü iki tarafın birbiriyle kardeş edilmesidir. İsrail ve Filistin halkını birbirleriyle barışıp, dost kardeş olmaları için teşvik etmek lazım. Kavgayı körükleyen her konuşmadan kaçınmak gerekir. Kavgayı bir an önce yatıştırmak hayatidir. İki halk da aynı peygamber soyundan. Her ikisi de Hz. İbrahim’in evladı. İki peygamber evladı olan halkı barıştırmak bizim sorumluluğumuz. Uçsuz bucaksız o topraklarda kardeşçe, çok güzel yaşayabilirler. Biz her zaman kardeşliği teşvik etmeye devam edeceğiz.

Allah Filistin’de şehit olan kardeşlerimizi rahmetiyle kuşatsın, gazilere bir an önce şifa nasip etsin. Ortadoğu’da büyük olaylar katlanarak devam edecektir. Hadislerin işaretlerinden de bunu görüyoruz. Bizim temennimiz Filistin ve İsrail’in, peygamber soyu olan iki kardeş halkın bir an önce barışması, bölgeye huzur ve güvenliğin gelmesi. Allah bir an önce barışı hakim kılsın, Müslümanların, Hristiyanların, Musevilerin kardeşçe birlikte yaşayacağı bir ortam oluştursun.

İran da İsrail de birbirine karşı sevecen ve barışçıl bir üslupla yaklaşsın. Gereksiz yere bir savaş yaşanmasın. Çok kan dökecek, çok can yakacak bir olaya sürüklenmekten şiddetle kaçınmak gerekir.

Filistinli canlarımızın huzuru ve dindar Musevilerin rahat yaşaması için kardeşliği ve sevgiyi hatırlatan bir üslup kullanılması şart. Kavga mantığıyla hareket etmek olmaz. “Bu insanları buradan söküp atacağız” diyerek yaklaşılmaz. Öncelik sevgi, dostluk ve kardeşlik olmalı. Bunu dindarlar bir araya gelerek yapabilirler. İki halkı birbiriyle dost etmek esas olmalıdır. Bölgenin toprakları geniş, her yer herkesin olsun, herkes istediği yere istediği gibi yerleşsin yeter ki bu kavga bitsin.

Filistinliler de İsrailliler de Hz. İbrahim’in evlatları. İki taraf da Peygamber soyu. Hep birlikte sohbet edip, dua edip, huzur ve kardeşlik içinde yaşamak varken, çatışmalar, öldürmeler, cinayetler çok büyük bir zulüm. Sarılıp kardeş olmak varken ısrarla kavgayı istemenin mantığı yok.

Filistin de İsrail de Peygamber nesli. Bir Peygamberin iki evladı. Peygamber evlatlarının birbirini sevdiği, kardeş olduğu, dost olduğu bir ortam olsun istiyoruz. Tüm sorunların tek çözümü sevgidir. Hz. İbrahim’in evlatları birbirine sarıldığında bölge cennete dönecektir. İttihadı İslam’ın ilk adımı da bu sevgi olacaktır.

İsrail ile Filistin arasındaki kavgayı Allah’ın izniyle bitireceğiz. İkisi de Peygamber soyu olan bu iki halkın kardeş olarak yaşamasını istiyoruz. Masum bir Filistinli şehit eden de masum bir Musevi’nin canına kıyan da zalimdir. Biz her türlü zalimliğe karşıyız. Filistinli canımız kardeşlerimizin huzur ve güvenlik içinde yaşamasını istiyoruz. Hz. Musa’nın bizlere emaneti olan Musevilerin her yerde güvenlik bulmasını istiyoruz. Allah’ın izniyle bu güzel barış ortamı Mehdiyet döneminde oluşacak.

Filistin’e “İsrail ile masaya oturmazsanız maddi yardımda bulunmam” demek vicdana uygun değildir. Filistin halkı bir avuç insan, imkanları sınırlı, dış yardımla hayatlarını devam ettiriyorlar. İnsanlara böyle bir üslup kullanmak ayıptır. İnsan kendisine yapılmasını istemediğini hiç kimseye yapmamalıdır. Hiçbir ülkenin Filistin’e karşı üslubu bu olmamalı.

Öyle huzurlu güvenli bir ortam gelecek ki İsrail’de ve tüm Ortadoğu’da Filistinliler de İsrailliler de hiçbir baskı ve korku olmaksızın yaşayacaklar. Şu an bölgedeki dehşeti şeytan körüklüyor. Ne Müslüman ne Hristiyan ne Museviler rahat, tüm halklar korku içinde. Bu korkuların, dehşetin hepsini ilimle irfanla ortadan kaldıracağız inşaAllah.

Kudüs siyasi merkez haline getirilmesin. Şehrin 30 km kadar dışında Filistin ve İsrail kendi bölgelerinde Kudüs’ü başkent ilan etsinler. Ancak şehrin tarihi dokusuna hiç dokunulmasın. Diplomatik misyonlar en az 30 km dışarıda olsun. Kudüs’ün merkezi ibadet şehri olarak kalsın. İsrail resmi açıklamayla ilhak niyeti olmadığını açıklasın. ABD de resmi açıklamayla mevcut haritanın değiştirilmesini kabul etmeyiz desin. İlhak ihtimalinin olmadığı resmi açıklamalarla teyit edilsin. Harita değiştirilmeyeceği garanti edildikten sonra Doğu Kudüs Filistin’in, Batı Kudüs İsrail’in başkenti olursa bir sorun olmaz.

Filistin ve İsrail’i barıştırıp normal yaşamalarını sağlamak lazım. Bu toprakların barış yurdu haline gelmesi lazım. O duvarlar, polisler, askerler olmadan yaşanan topraklar olması için gayret etmemiz gerekir. Sert, kavgacı üsluptan hep kaçınmak gerekir. Çatışmadan bir netice çıkmaz. Sevgi ve kardeşlikle çözüm bulmak gerekir.

İsrail Türkiye arasında olması gereken dostluktur. Trump’ın gereksiz çıkışı durduk yere tüm bölgeyi rahatsız etti. Kudüs tüm insanların, tüm Müslümanların, Hristiyanların, Musevilerindir. Kudüs’ün siyasi merkez değil, dostluk kardeşlik merkezi olması doğru olur. Her dinden insanın bir arada güzelce yaşayacağı bir ortam olmalı. İngiliz derin devleti Türkiye ve İsrail’in arasının açılmasını istiyor. Bu oyunu bozmak için bir an önce dingin, sakin, dostane üsluba geçmek gerekir. İngiliz derin devletinin fitnesini dindirmek akılcı ve doğru olandır.

İran ve İsrail birbirini tehdit etmek yerine dost olsunlar. Bölgenin iki güçlü ülkesi dost olursa çok güzel gelişmeler olur. Hiçbir konuya katı yaklaşmamak gerekir. Düşmanlık değil dostluk, ahbaplık aramak lazım.

Her ülkenin zalimi olabilir, onlara hukukla yaptığının hesabı sorulur. Zalimleri dışında İsrail, Rusya, Ermenistan, Azerbaycan ile kardeş olacağız.

İsrail'in zalimine desteğimiz olmaz, ama Peygamber soyu olan bir halkı, mazlumu ayırt etmeden düşman edinmeyi de doğru bulmam. Bu bakış açımız her ülke için geçerli. Zalim olanı Allah o zulmü içinde boğsun ama mazlumlara el uzanmasına asla razı olmayız.

İsrail'de kullanılan mayın ve patlayıcı tespit sistemini Türkiye’nin de mutlaka kullanması lazım. Bu teknolojiyi İsrail'den alalım.

Dostça ve kardeşçe yaklaşılsa Filistinliler ve İsrailliler arasındaki sorunlar da çözülür. Bir arada refah içinde yaşayabilirler.

İsrail sevgiyle yaklaşılsa nezih tavır gösterecek bir ülkedir. Filistin ve İsrail arasında bir yol bulalım, birbirlerini sevdirmeye çalışalım.

Bir an önce İsrailoğulları ile İsmailoğullarını barıştırıp, bölgede huzur içinde yaşamalarını sağlamak lazım, yoksa acılar büyük olur. İsrail ve Filistin halkının o güzel topraklarda dostça, kardeşce yaşaması mümkün. Nefreti körüklemek kimseye fayda sağlamaz.

Arap düşmanlığı da İsrail düşmanlığı da özel kışkırtmayla elde ediliyor. Sevgisiz insanların nefret politikalarına karşı sabırlı anlatım şart.

İsrail'in protesto ve tepkileri sert yöntemlerle bastırmaya çalışması yanlış ve çirkin bir yöntem. Bu eski mantığı tamamen bırakmaları gerek. İsrail, dindar Musevilerin protestolarını da benzer şekilde çok kaba yöntemlerle bastırıyor. Bu kaba anti demokratik yöntemleri bırakmalı.

İsrail ile Filistin arasındaki duvarları yıkalım, Filistinli kardeşlerimiz topraklarına dönsünler, o topraklarda güzel bir medeniyet inşa edelim. İsrail-Filistin barışının sağlanmasında Türkiye öncü olsun. İki halkın en güzel şekilde yaşayacağı barış, sevgi dolu bir ortam oluşturalım.

İsrail ile Filistin arasındaki meseleyi açmaza sokacak yöntemler değil, barışı tesis edebilecek akılcı yöntemler uygulanması önemlidir. İsrail ile Filistin arasında kalıcı barış için çaba gösterelim, Filistinli kardeşlerimiz topraklarına geri dönebilsin, her türlü şiddet kalksın.

Akılsızca şiddet eylemi yapanların amacı İsrail'i değil Müslümanları yıldırmak. Filistin halkını o topraklarda yaşayamaz hale getiriyorlar. Filistin adına şiddet eylemi yapanlar Filistinli sivillerin kendi topraklarını terk etmesine sebep oluyorlar. Zararları sadece Müslümanlara. Filistin'i tamamen Müslümanların elinden almak için en şeytani yöntem izleniyor. Bir kaç kendini bilmezin saldırganlığı neticesinde tüm Filistin halkı zarar görüyor. Oysa iki halk iki Peygamberin çocukları bir arada kardeşçe yaşayabilirler. Osmanlı zamanındaki gibi barış içinde huzurla yaşarlar.

İngiliz derin devleti Filistin'in haritadan silinmesini istiyor, bu yüzden bir avuç adamı kullanıp iki tarafı birbirine karşı tahrik ediyor. Bir avuç İngiliz derin devleti yancısının yaptığı eylem İsrail'e "kendini koruma hakkı" oluşturuyor ve Filistin toprakları adım adım eriyor.

Rusya ile Türkiye'nin arasının bozulması için çok uğraştılar. Türkiye'nin Rusya ile de İsrail ile de ilişkileri hep iyi olacak inşaAllah.

Nefretle bir yere varılmaz. Asabi, kindar anlayışla hiçbir sorun çözülmez. Allah sevgisinden kaynaklanan bir sevgi ve merhamet olmalı. İsrail Filistin meselesinde toprak sorunu değil sevgisizlik sorunu var. Nefret kalkar, sevgi ve kardeşlik ruhu oluşursa hemen barış hakim olur.

Allah sevgisi güçlü olduğunda derin bir şefkat, merhamet ve fedakarlık olur. Filistin İsrail sorununun çözülmesi de Allah sevgisiyle olur. Filistinli gençlerin de İsrailli gençlerin de Allah'ı çok sevip samimi dindar olmaları durumunda birbirlerine saygı ve sevgi duyarlar.

Türkiye'ye karşı yapılan oyunlara verilecek en güzel cevap İslam Birliği'dir. Rusya, İran, İsrail ve tüm İslam alemi dostlukta birleşelim.

İsrail ile İran, İran ile Amerika arasındaki gerilim de suni. Türkiye ile İran, İsrail ile İran, İran ile Amerika ilişkilerini düzelteceğiz.

Türkiye'ye yakınlaşan ülkelere peş peşe oyun oynanıyor. İsrail, Rusya, Azerbaycan, İran gibi ülkeler bir anda hedef haline geldi.

İsrail ile Türkiye'nin arasının düzelmesi için çok önemli çalışmalar yaptık. Şimdi güzel neticelerini alıyoruz inşaAllah.

Netanyahu'nun İran halkına dostluk çağrısında bulunması güzel olmuş. Ancak gerçek barış ve dostluk Mehdi (Moşiyah) ile mümkün olacaktır. Netanyahu İran halkına seslenirken, "Beklenen Mehdi ve Moşiyah aynı kişi, hepimizi onu bekliyoruz" dese halkın müthiş sevgisini kazanır.

Türkiye, İran, İsrail, Rusya, Çin ve Amerika birlikte hareket ederse İngiliz derin devletinin tüm gücü kırılır. Tek tek ise mücadele edilemez.

Suriye meselesini bir an önce çözelim, Suriye'nin bütünlüğünü sağlayalım. Türkiye bölgede Irak ve İsrail ile bağını çok güçlendirsin.

İsrail, Rusya, Çin, İran ile çok sıkı dost olalım. Hep birlikte İngiliz derin devletinin oyunlarını bozalım.

İngiliz derin devletine karşı İslam aleminin birleşmesi dışında yol yok. Türkiye, Rusya, İsrail, İran, Çin'in de dahil olduğu bir İslam Birliği’nin acilen kurulması gerekiyor. İngiliz derin devleti ancak böyle durur.

Türkiye ve Rusya, Çin'e de sahip çıksın. Türkiye, İsrail, Rusya, Çin ve İran birleşirse çok etkili bir ittifak olur.

Türkiye Rusya, İsrail, İran ve Çin ile tam ittifak yaparsa son derece güçlü olur. Türkiye aleyhine oynanan hiçbir oyun etkili olmaz.

Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin de İsrail'in de Rusya'nın da Deccaliyetin baskısından kurtulduğunu göreceğiz inşaAllah.

Rusya, İran, Türkiye ve İsrail ittifakı kurulur, buna Suudi Arabistan ve Katar da katılırsa hem bölge hem dünya huzura kavuşur.

Rusya, İsrail, İran ve Türkiye mutlaka ittifak etsin. Bu konuda hiç gecikme olmasın. Bölgede İngiliz derin devletinin tüm oyunlarını bozalım.

İngiliz derin devleti Suriye'deki yenilgisinin acısını Rusya'dan çıkarmaya çalışıyor. Art arda yaşanan suikastlar, uçak düşmesi bu yüzden. Deccaliyet bundan sonra da seri ataklara geçecektir. İran, Türkiye, Rusya, Mısır ve İsrail ittifak ederse Deccaliyet diye bir şey kalmaz.

Türkiye, İran ve Rusya ittifak ettiğinde hem bu ülkeler hem de tüm bölge huzurlu ve rahat olur. İsrail ve İslam ülkeleri de bu ittifaka dahil olacak.

İngiliz derin devleti İran, Rusya ve İsrail ile aramızın açık olmasını istiyordu. Hepsini ilimle, bilgiyle engelledik. Rusya ve İran ile aramızı açacaklardı, düşmanlık isteyenlerin sesi bizim kardeşlik ve dostluk isteyen seslerimiz altında boğulup gitti.

Rusya ile Türkiye'nin arasının düzelmesine, İsrail'in Türkiye’ye tazminat ödemeyi kabul etmesine ve barışın sağlanmasına biz vesile olduk.

Allah 300'ün üzerinde kitap yazmamı, bu kitapların 70'den fazla dile tercüme edilmesini, yazılarımın onlarca gazetede yayınlanmasını nasip etti. Dünyaya dalanlarla birlikte dünyaya dalsak haftanın bir günü sohbeti yeterli görecektik. Ama ömrümüzü vakfederek çok geniş bir tebliğ yaptık. Darwinizmin fikren yenilmesini, İngiliz derin devletinin deşifre olmasını, bağnazlığın etkisiz hale getirilmesini Allah bize nasip etti. Eğitimli, seçkin kesimin İslam ile bağlantıları neredeyse kopmuştu, bu bağı biz yeniden kurduk ve onlar da İslam'a hizmet eder hale geldi. Alevi, Şii, Ermeni, Musevi, Hristiyan düşmanlığının ortadan kaldırılması, İsrail ile Türkiye'nin barışması için biz etkili çalışma yaptık.

Türkiye'nin yapması gereken tüm komşularıyla iyi geçinmektir. İran, Yunanistan, İsrail ve Suriye ile sınırları, pasaportu vizeyi kaldıralım.

İsrail Mehdi bekliyor, Evanjelikler, Museviler hep Mehdi bekliyorlar ve dünya hakimi oluyorlar. Mehdiyet karşıtı ülkeler de eziliyorlar.

İsrail devletinin kurulmasını planlayan, organize eden, düzenleyen dönemin İngilteresi olmuştur. Ortadoğu haritasını İngiliz derin devleti çizmiştir.

İsrail Devletini ilk olarak İngilizler kurmuştur, bu belgelerle sabittir. İsrail ordusunu eğiten ve İsrail istihbaratını oluşturan da yine İngilizlerdir, bu da çok sayıda belge ile sabittir. İngiliz derin devleti, İsrail devletinin toprağının sınırlarını ilk belirleyendir.

Hükümetin İsrail ile ticari anlaşmalarının, askeri anlaşmalarının olması ve diplomatik düzeyde yakın ilişkilerinin bulunması çok güzel. İsrail’i Türkiye destekleyecek, Türkiye'yi de İsrail destekleyecek. İsrail, Türkiye, Suriye, Irak bölgede var olmalı.

İsrail'de iç savaş çıkmaz, darbe de olmaz. Gereksiz yere panik oluşturuyorlar. İsrail darbeye kapalı bir toplumdur.

İsrail Filistin arasındaki anlaşmazlığın tam olarak çözülmesi Mehdiyet vesilesiyle olacaktır.

Türkiye'nin İsrail'le ilişkisinin de düzelmesi için çok önemli çalışmalar yaptık. Barış için dostluk için zemin oluşturduk.

Ahir zamanda Museviler İsrail’de toplanacaklar. Tevrat’ta da belirtiliyor; “Dünyanın her yerinden sizi toplayacağım” diyor. O vakit gelmiş. Demek ki Moşiyah’ın devrindeyiz. Mehdi-Moşiyah devri. Hakikaten her yerden Museviler akın akın İsrail’e geliyor.

Bütün milletler İsrail’e karşı adeta bir nefret ruhu içine girdiler. Ahir zamanda Musevilere karşı bir nefret yayılacağı Tevrat’ta belirtiliyor. Onlar işte Tevrat’a yaklaşırlarsa, Moşiyah’a olan sevgileri artarsa Allah onları o beladan kurtaracak. Yoksa o bela daha da artacak.

İsrail’de küçük-küçük çocuklar var, bayağı lüle-lüle saçları köfte gibi, masum dindar Hristiyanlar var, Museviler var. Biz onlara niye tavır alalım? Yüzde 80 İsrail karşıtlığı çok yüksek bir oran. Bu çok ürkütücü. Bu uğursuzluk getirir bu.

İsrail’e kafa tutmak kahramanlık değildir. İsrail’in varsa zalimi, kimse onlara kafa tutmak lazım.

‘İsrail’ peygamber ismi. “Kahrolsun İsrail” denmez. Kuran’da Yakup (as)’ın ismi olarak “İsrail” diyor. Kuran’da geçiyor İsrail. Sen ne diyorsun? “Kahrolsun İsrail” diyorsun, haşa.

Museviler Tevrat’ı hiçe sayarlarsa, Allah’ın hükmünü önemsiz görürlerse, İsrail’i çok büyük bir felaket sarar. Ama Allah’ın onlara yardım edeceğini, Moşiyah’la yardım edeceğine inanır, dua ederlerse Allah onları kurtaracak.

Musevi kaynaklarına göre Moşiyah’ın geliş vakti 1999- 2012’dir. Musevi takvimine göre vakit tamam. Tevrat’taki alametlerinin tamamı çıktı. Dolayısıyla Musevilerin, Allah’a Moşiyah’ın çıkışı için dua etmeleri, yalvarmaları en önemli vazifeleri şu an.

İsrail ile Türkiye’yi karşı karşıya getirmeye kalkmak çok çirkin olur. İsrail halkı eskiden beri bizim koruyup kolladığımız şefkatle davrandığımız bir topluluk. Türk Milleti Musevi düşmanı değildir, Musevileri sever.

İsrail’in Türkiye’yle dostluk bağlantısı önemli. Türkiye kilit bir ülke. Musevi kardeşlerimiz buraya gelsinler. Burada bir dostluk ortamı oluşturulsun. Sembolik görülen dostluklar çok büyük etki yapar. Çok büyük netice aldırır.

Türkiye’de İsrail’e tepki, sevgisizlik yüzde seksene çıkmış. Korkunç bir oran. Bunun derhal düzeltilmesi gerekiyor. Siyasetçilerimizin de bu konuda ılımlı, güzel demeçleri, sevgi dolu demeçleri çok faydalı olur. Diğer ülkeleri seven bir millet olmamız lazım bizim. Aksi bize yakışmaz.

Netanyahu, “Ya Rabbi! Bize Moşiyah’ı gönder” diyecek İbranice. Dua örtüsüyle bunu desin. O zaman İsrail kurtulur. Onun dışında kurtuluş yok.

Her konuda dürüst bilgi vermek, dürüst yaklaşmak önemli. Yani körü körüne bir İsrail düşmanlığı ahmaklıktır, aptallıktır. Gerçekten anormal bir şey varsa hukukla kanunla karşılığını verirsin. Ama nefret politikasının bir açıklaması yok. Bu delice İsrail nefreti makul değil.

İsrail’le acaba aramızdaki sevgiye zarar geldi mi demek, şüphe etmek hiç doğru olmaz. Birbirimizi seviyoruz, her zaman seveceğiz. Ama politik anlaşmazlıklar zaman zaman olur. Bunu bütün İsrail Milletine, bütün Türk Milletine mal etmek çok çok yanlış olur

İsrail’le Türkiye arasında her zaman bir dostluk bağı vardır, hiçkimse tedirgin olmasın. Politikacılardan 30 kişi, 40 kişi İsrail’le bazı konularda anlaşmazlığa düşebilir. Ama Türkiye yaklaşık 80 milyona yakın, İsrail’de milyonlarca Musevi kardeşimiz var, hepsi birbirini severler.

Bölgede İsrail alabildiğine özgür olacak. İsrail toprakları İsrail Milletinin Kuran’a göre, Allah öyle diyor. İsrail Milleti o topraklarda yaşayacak, o topraklarda ölecek. Kuran’ın hükmü bu.

Biz İsrail'le dostuz, İsrail milletiyle de dostuz. Musevi kardeşlerimizi biz her zaman sevdik, Osmanlı döneminde de sevdik, Peygamber Efendimiz (sav) zamanında da sevdik. Hep şefkat gösterdik. Bunun aksini hiç kimse yapmaz ve yapamaz.

Türkiye İsrail'i sever, İsrail de Türkiye'yi sever. Ama zaman zaman ufak tefek gerilimler olur. Baba-oğul arasında bile bazen kavga oluyor. Ama baba oğlunu sever, oğlu da babasını sever. Türkiye ile İsrail'in arası da her zaman iyidir, iyi kalacak. Aksi olmaz.

İsrail'de bir avuç Musevi var, dünyanın her yerinde eziliyorlar, istenmiyorlar. Bir düşmanlık var. Biz zulme razı olmayız. Atamız Osmanlı gibi onlara sahip çıkalım.

İttihad-ı İslam’ın mühim dostlarından birisi de İsrail olacaktır. Ben-i İsrail, Yakupoğulları. Kuran’da övülmüş nezih insanlardır. Ben-i İsrail o bölgede kalacaktır.

Musevilere laf söyletmem. İsrail'e laf söyletmem. Ama anormal bir şey olursa, insanlık dışı bir şey olursa sonuna kadar mücadele ederim. Musevi demek; şefkatli demektir. Musevi demek; merhametli demektir, halim demektir, sevgi dolu demektir, affedici demektir, güzel huylu demektir, Allah'tan korkan demektir.

İsrail'le Türkiye can ciğer kuzu sarmasıdır, kardeştir. İttihad-ı İslam'ın mühim dostlarından birisi de İsrail olacaktır. İsrail'le karşılıklı olarak rencide edici üsluplardan kaçınmak lazım.

İsrail-Türkiye dostturlar. Hz. Musa (as)’ın evlatları, Hz. İbrahim (as)’ın evlatları. Biz onları seviyoruz, şefkatle bağrımıza basıyoruz.

İsrail'e karşı bu nefret ve dehşet politikasının bir an evvel kalkması gerekiyor. İsrail'in de gereksiz kuşkuculuktan uzak durması lazım.

Ufacık ülkeyi İsrail'e çok görmek vicdana uygun değil. İsrail milleti çalışkan, zeki insanlar, değerli insanlar.

İsrail'e en güzel yardım, İttihad-ı İslam'ın oluşturulmasıdır. İsrail bu birliğin güvenlik ve huzurundan istifade edecektir.

İsrail şu an adeta bir nefret denizinin, cehennemin ortasında yaşıyor. Onun için, nefreti teşvik edecek hiçbir şey yapmaması lazım.

Beni İsrail'i dünyadan kazımak istiyorlar, buna müsaade etmeyiz. Ben Hz. İsrail (as)’ın evlatlarını yok ettirmem. Allah Kuran'da yüzlerce ayette beni İsrail'den bahsediyor.

Allah, İsrail o bölgede olacak diyor. Bakıyoruz oradalar, bu çok büyük bir güzellik.

İsrail kirli işlere hiç girmesin, hep sevecen ve şefkatli davransın. Daima barışçıl tavır göstersin, kan dökmekten kaçınsın. Sevgisiyle, itidaliyle bölgeye örnek olsun. O zaman Allah onları korur.

Birçok ülkede, insanlar bağnazlara şirin görünmek için İsrail düşmanlığı yapıyorlar.

İsrail’i desteklemek Kuran ahlakının bir gereğidir. Çünkü Kuran’a göre, İsrail orada olacak. Ayette açıklanıyor, onların vatanı orası.

Musevileri zayıf görüp onlara karşı nefret politikası izlemek de zulüm olur, çok korkunç bir şey olur. Zulüm, zulmü getirir. Bir avuç Musevi’ye şefkatle, sevecenlikle, koruyucu ruhla yaklaşılması, Mısır’daki o gerilimin azaltılmasında çok önemli temel nedenlerden birisi olur.

İsrail'den dini kazımaya kalkarsan Ortadoğu'dan da dini kazımaya kalkarlar, Allah esirgesin. İsrail'in dindarlığı bütün bölgeye örnek oldu. Mısır'a örnek oldu, Filistin'e örnek oldu, onlar da çok dindar oldular.

Biz İsrail'de dinsizliğin gelişmesine göz yumamayız. Tabii ki dindarları destekleyeceğiz. Ama bağnazlığın da İsrail’de gelişmesini istemeyiz. O da Moşiyah’la yani Mehdi ile olacak. Moşiyah Mehdi’nin gelişiyle İsrail’de bağnazlık da kalmayacak, inşaAllah.

Dindar Museviler İsrail'in var olma sebebidir. Haredimlerin 3000 yıllık geleneği aynı şekilde devam etmeli. İsrail, anlamını dindar Musevilerle buluyor.

Dindar olmaları yönüyle, ‘Allah birdir’ demeleri yönüyle, peygamberlere inanmaları yönüyle de İsrail milletine, İsrail halkına sevgi duymayı, onları koruyup kollamayı vicdanın, aklın, Kuran’ın ruhunun bir tezahürü olarak görüyorum.

Amerika ve İsrail'e karşı dostane bir tavır içinde olmamız gerekiyor. İsrail'in dindar olmasını bir nimet bilmek Müslümanın vasfıdır. Musevilik, kahir ekseriyetle İslam'a yakın bir dindir.

İsrail’i ayakta tutan dindir, Ortadoğu’yu ayakta tutan dindir. Dine saygılı olup, sakinleşip, şefkatle, merhametle ortaya çıkıp, konuyu sükûnetle halletmek lazım. Kavga gerilimi var, kavga heyecanı var, onu yatıştırmak lazım.

İsrail'in ayakta kalma sebebi dindar Musevilerdir, İsrail ordusu değil. Dindar Museviler derin imanlı, bir Allah’a, peygamberlere, meleklere, cennetin ve cehennemin varlığına iman eden, Allah'ı anan insanlardır.

Başbakanımızın Gazze ziyareti öncesinde veya dönüşte İsrail'e de uğraması iyi olur. Orada da Musevi çocukları sevmesi, hahamlarla sarılıp sohbet etmesi bir güzellik olur.

İsrail’in duvarlarını kaldıracağız. Sevgiyle Musevileri bağrımıza basacağız. Kan, gözyaşı, terör, anarşi kalmayacak. Hz. Süleyman (a.s)’ın mescidini yeniden yapacağız ama aynısını, bütün güzelliğiyle, ihtişamıyla.

Biz İsrail'e, Musevi kardeşlerimize Allah rızası için şefkat gösteriyoruz. Hiçbir çıkarımız da yok. Aksine pek çok riskle, zorlukla karşılaşıyoruz. Bu konuda gayretlerimizi sadece Allah’ın takdirine sunuyoruz, inşaAllah.

İsrail'i özür dilediği için mahcup etmek çok yanlış olur. Özür dileyenin özrü kabul edilir, ona nezaket gösterilir. İşte, “nasıl da özür dilettik” falan. Bunlar çok ayıp ve çirkin olur. Türk milleti’nin bir asaleti vardır, buna yakışır şekilde hareket edilir. Özür dileyenin gururu kırılmaz.

Provoke edici konuşmalardan kaçınmak lazım. Her zaman İttihad-ı İslam’ın İsrail’i de koruyacağını, kollamacı bir ruhu olduğunu vurgulamak lazım. İç işlerine, dış işlerine müdahale ederek değil, sevgiyle.

Mehdiyet döneminde İsrail de bayram edecek, Filistinliler de bayram edecek. Her yer bayram havası içerisinde olacak, inşaAllah. Hepsi kurtulacak. İsrailliler mutlu yaşayacak, Filistinliler mutlu yaşayacak.

İsrail Ehl-i Kitap’tır. İsrail’in dindarlarıyla ittifak yapıp, dinsizliği yeryüzünden kaldırmaya gayret etmek lazım. İsrail’le barış içerisinde, kardeşçe, dostça yaşamak; onlara sahip çıkmak, onların da Filistinlilere sahip çıkması en güzel hareket olur. Bu da İttihad-ı İslam’la olacaktır, Mehdiyet’le olacaktır. Moşiyah’ın çıkışıyla olacaktır.

İsrail tedirgin olmasın. Türkiye her halükarda İsrail’i kucaklar, korur ve kollar. Türkiye’de bir Musevi düşmanlığı yoktur, İsrail’e şefkat hakimdir. Bu görüşü kimse yıkamaz.

İsrail çok imanlı, Tevrat’a son derece saygılı bir millettir.

İsrail’le Türkiye çelik gibi ittifak edecek, inşaAllah.

İsrail’in yapacağı Şiloh’u aramak yani Mehdi (as)’ı aramak, gelişi için dua etmek. O zaman Altınçağı, o mutluluk çağını bütün bereketiyle, güzelliğiyle, bütün ihtişamıyla yaşayacaklar inşaAllah. Eğer bunu yapmazlarsa Tevrat’a karşı tavır almış olurlar.

İsrail halkı, hakkı hak olarak inşaAllah ileride kabul edecekler. İlk önce Tevrat’ın aslına uyacaklar. Mehdi (as) onları Tevrat’ın aslıyla yönetecek. Onları koruyup kollayan, onlara iyilik bolluk getiren bir şahıs olarak Mehdi (as) zuhur ettiğinde Ben-i İsrail 3000 yıldan beri görmedikleri sevinci, mutluluğu, güzelliği yaşayacaklar.

İsrail dinin hâkimiyetinde, dindarların hâkimiyetinde bir devlettir. Hahamların hâkimiyetinde bir devlettir. Hahamlar ne derse o olur. Üst yönetim onlardan sorulur. Hahamlarla da Şiloh, Kral Mesih bağlantı halinde. İsrail- Filistin çatışması sadece Kral Mesih’in, Mehdi (as)’ın talebiyle durdurulmuştur.

Başbakanımız İsrail halkına karşı değil, kim zulüm yaparsa ona karşıdır.

İsrail asla çekilmez Gazze’den. Kendini güvende hissetmez. Ama Mehdi (as) hakem olursa, Moşiyah hakem olursa oralar cennete döner. Vicdanlı, merhametli Mehdi (as)’ın mübarek eli orada olması gerekir. Mehdi (as)’ın bir sözüyle hallolur.

Gazze’den bir güzellik olsun, İsrail’den bir güzellik olsun istiyorlar. Tamam, ama bu Mehdi (as)’ın hakemliğinde olur. Mehdiyet’e tabiyet şart. Tabi olmazsanız siyasilerin sözünü asla dinlemezler, asla ve kesinlikle. Allah’ın hükmü böyle, inşaAllah.

Filistin’de meydana gelen patlamalar, bombalar, İsrail’de meydana gelen patlamalar, bombalar her ikisi de Allah tarafından yaratılıyor. Her ikisinde de Mehdiyet’e, Mesihiyet’e davet var Allah tarafından.

İsrail’de Moşiyah yani Mehdi (as) için geniş çaplı dua yapıldı. Bu çok güzel, maşaAllah. Filistin’de de Müslümanlar toplanıp, “Yarabbi bize Mehdi (as)’ı gönder” diye dua etsinler. Hem İsrail’de hem de Filistin’de, “Yarabbi, bütün bölgeyi barış denizi yap” diye dua etsinler.

İsrail, Hz. Musa (as)’ın evlatlarının, Hz. İbrahim (as)’ın evlatlarının yaşadığı bir toprak parçası. Ve onlara Allah’ın verdiği görev de barış. Bütün dünyayı barışa çağırmak ve Allah'ın birliğine çağırmak. Bunun bir an önce yapılması lazım.

İsrail’in asıl görevi barıştır zaten. Yani İsrail’e vaat edilen, İsrail’den istenen, İsrail’in yapması gereken bütün dünyada barışı sağlamaktır. Çünkü Mesih ordusudur aynı zamanda, Mesih askeridir Museviler. Hepsinin barışı savunması, barış insanı olması gerekiyor.

İsrail karakterinde, Tevrat ruhunda şefkat, merhamet vardır. Makul olmak vardır, itidalli olmak vardır. Onlar Mesih talebesi. Mesih talebesi kan akıtmaz. Uyuyan kişiyi uyandırmaz. Allah’ın gücüyle, imanla hakim olur. Sevgiyle hakim olur. Üsluplarında sevgi esas olması lazım.

İsrail’in olaylara Tevrat’ın olgunluğu, Tevrat’ın güzelliği ile, Filistin’in de Kuran’ın ağırbaşlı, olgun, asil üslubuyla yaklaşması lazım.

İsrail’de halk gürül gürül Allah’a dua etsinler. Allah’tan Kral Mesih’i istesinler. Hahamlar da, “Yarabbi bize Kral Mesih’i göster” diye dua etsinler.

İsrail’in, Kral Mesih’in, Tevrat’ın yöntemlerini esas alması lazım.

İsrail’in Tevrat’ın barış ruhuna uygun hareket etmesi lazım.

İsrail’de de Moşiyah’ı halk, dindarlar büyük bir coşkuyla Allah’tan istemeleri lazım. Gürül gürül sokaklarda dua etmeleri lazım. Duyulsun, “Yarabbi bize Moşiyah’ı göster” diye.

“Kahrolsun İsrail” denmez. İsrail peygamber ismidir. Peygambere hakaret etmiş oluyorsun sen hâşâ. Şeytan dedirttiriyor. Öyle denmez. Yakup (as)’ın ismidir İsrail. Kuran’da geçiyor. Onu diyeceklerine “Yarabbi bize Mehdi’yi çıkar, Yarabbi İttihad-ı İslam’ı yap” niye demiyorlar? Kökten çözüm değil mi İttihad-ı İslam?

İsrail Devleti, Hz. Mehdi (as)’a bağlanmış mümin, imanlı Museviler olacaklar.

Türkiye çok adaletli, çok akil, makul, dengeli, tutarlı bir millettir ve devlettir. Dolayısıyla İsrail’e her zaman şefkatli davranmıştır.

İsrail yönetimi, demokratik yollarla dindar Musevilerin elinde olsa her şey mükemmel olacak.

İsrail anti komünist bir ülkedir. Bu İsrail’in iyi bir yönü.

İsrail'in, Mavi Marmara olayında hayatını kaybeden vatandaşlarımız için özür dilemesi gerekir. İsrail, Türkiye’den özür dilemekle küçük düşmez, aksine büyür. Özür dilemek gönül alıcıdır, onur kırıcı değildir.

İsrail Hz. Yakup (as)’ın ismidir. Kuran’da İsrail olarak geçiyor ismi. Peygamber ismi İsrail.

"Kahrolsun İsrail" denmez, İsrail peygamber ismidir.

İsrailli dostlarımızın ne kadar dürüst ne kadar iyi niyetli olduklarını ne kadar diyaloga açık olduklarını, müspet, doğru bir şeyi kabulde ne kadar makul olduklarını; bize olan, bana olan saygılarını bir ricam olduğunda o ricamı hemen yerine getirerek gösterdiler.

Cami avlusunda yapılacak olan içki festivalinin yerini değiştirdikleri için İsrail Hükümetine teşekkür ediyorum.

İsrail’de cami avlusunda yapılacak içki festivalinin yerinin değiştirilmesine biz vesile olduk.

İSRAİL’DE YAPILACAK OLAN EN GÜZEL TAVIR, KRAL MESİH’E TESLİM OLMALARIDIR, TEVRAT’IN HÜKMÜNE UYMALARIDIR.

İsrail’de cami avlusunda yapılacak içki festivalinin yerinin değiştirilmesine biz vesile olduk.

İsrail’le ilgili yaptığımız çalışmalar felaketleri önlemek için olan çalışmalardır.Türkiye’yle dost olmalarını sağlıyoruz. Barışı sağlıyoruz, savaşı engelliyoruz. Kan dökülmesini engelliyoruz. Özgürlüğü savunuyoruz. Kötü mü ediyoruz? İyi ediyoruz.

İsrail’le de ittifak yapılması lazım. Yani İttihad-ı İslam konusunda İsrail’le çok güzel ittifak oluşturulabilir. İran’la, İsrail’le. Muazzam bir güç oluşur.

İSRAİL'DE BİLE DİNDARLIĞIN GELİŞMESİNDE BİZİM ETKİMİZ ÇOK BÜYÜK OLDU. Çünkü orada da Darwinizm hakimdi. Darwinizme kimse bir şey diyemiyordu. İbrani dilinde Darwinizmi yerden yere vuran eserlerimizi dağıttık, toplantılar yaptık. Şu an İsrail'de de gençler dine süratle dönmeye başladılar.

Bas bas bağırıyorlar “Kahrolsun İsrail” diye. İsrail peygamber ismidir. Kuran’da ayet, Hz. Yakup’un ismidir. Öyle söz söylenir mi? Sen gaddarlara, zalimlere lanet et. Hz. İsrail’e neden lanet ediyorsun? O isme lanet edilmez.

“İsrail” peygamber ismi, niye “Kahrolsun İsrail” diyorsun? “Kahrolsun ahlaksızlar” de, ‘zalimler’ de, ‘gaddarlar’ de, ‘acımasızlar’ de.

İsrail bir peygamber ismi. İsrail’i zaten severiz. İsrail devletinin içinde iyisi de var kötüsü de var. İyilerini severiz, mazlumlarını severiz. Kötülerini ne yaparız? Sevmeyiz ama iyi olmaları için de gayret ederiz.

Hadislere göre, Kuran’a göre İsrail o bölgede kalacak. Tevrat’ta İsrail’in hükmü belirtilmiş. Kuran’da hükmü belirtilmiş.

İsrail’de dindarlık son yıllarda hızla yayılmaya başladı. Allah inancı hızla yayılmaya başladı. Daha önce ateistlik, komünist düşünce, sol düşünce, Marksist düşünce hâkimken şu an dindarlık hakim olmaya başladı. Bu da Kral Mesih’in geldiğinin alametidir.

İsrail’i dinsiz yapmak istediler. Allah bu fitneyi ortadan kaldırdı. İsrail’de buna müsaade etmedik. Darwinizmin, materyalizmin geçersizliğini anlatan İbrani dilinde yazılmış kitapları İsrail’e gönderdik ve fikren Darwinistler’in belini kırdık İsrail’de.

Dünya Allah’ın. İsrail Allah’ın, bütün bölge Allah’ın. Bizim rahat yaşamamız için, güzel yaşamamız için, ahirette de güzel yaşamamız için Allah’la birebir bağlantı içinde olmamız gerekiyor. Allah’ı çok sevmemiz, bütün kalbimizle ona bağlanmamız gerekiyor. Ve gönderdiği Mesih’ine de derin bir saygı, derin bir sevgi duyarak bağlanmamız gerekiyor. Eğer bunu yapmazsak hâşâ Allah’a savaş açmış oluruz.

İSRAİL’DE DEVLET KURULMASI MOŞİYAH’IN, MESİH’İN ÇIKIŞ ALAMETİDİR. Hz. Mesih’in yüzü suyu hürmetine Allah o devleti kurdu ve Hz. Mesih’in yüzü suyu hürmetine Musevileri Allah orda koruyor, kolluyor.

İsrail’in ve İsraillilerin, oradaki Müslümanların, oradaki Hıristiyanların, Musevilerin hepsinin canını Allah koruyor.

"Kahrolsun İsrail" derken ne konuştuklarından haberleri yok. Yakub Peygambere hakaret ediyorlar. Farkında bile değiller.

İsrail gençliğini Darwinist yapmak için çaba harcıyorlar. İSRAİL BOYDAN BOYA MESCİT OLACAK, EZAN SESİYLE DOLACAK. Hz. Mehdi (a.s.) Musevileri Kuran'a davet edecektir. HZ. MEHDİ (A.S.) DEVRİNDE TÜM İSRAİL DİNDAR OLACAK.