Derin Oyun Devam Ediyor

 

 

Son dönemlerde Bilim Araştırma Vakfı davasıyla ilgili olarak son derece dikkat çeken mühim gelişmeler yaşanmaktadır. Halkımız bu gelişmelere bir açıklama getirilmesini beklemektedir.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Bilim Araştırma Vakfı davasında yerel mahkemenin zamanaşımı kararını 21 Mayıs 2007 tarihinde 2007/3877 no.lu zaman aşımını bozma kararı ile ortadan kaldırdı. ANCAK YARGITAY CEZA DAİRESİNİN KARARINI AÇIKLAMASINDAN 2 GÜN ÖNCE Hürriyet gazetesinin 19 Mayıs 2007 tarihli sayısında, BU BOZMA KARARI yayınlanmıştır. Hürriyet gazetesi "Adnan Hoca Şimdi Yandı" başlığıyla verdiği haberinde, Yargıtay kararını açıklamadan Yargıtay'ın zaman aşımı kararını bozacağını ve ceza vereceğini duyurmuştur. Hürriyet gazetesi, bu davada beraat kararı verilebileceğine ihtimal verseydi "yandı” kelimesi kullanmazdı. Demek ki davanın ceza ile sonuçlanacağına yönelik net bir kanaat bulunmaktaydı.

 

 

 
 
 Aydın Doğan’ın sahibi olduğu Hürriyet Gazetesi’nde Yargıtay daha kararını açıklamadan iki gün önce, BAV davasının zaman aşımına uğraması kararının bozulacağı yayınlanmıştır. Henüz açıklanmamış olan bir yargı kararının Hürriyet gazetesi tarafından nasıl temin edildiği cevaplanması gereken bir sorudur.

 


Burada merak uyandıran sorular bulunmaktadır:

1. Sayın Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Hürriyet gazetesinin istihbarat kaynağı nedir?

2. Yargıtay kararı yayınlanmadan ve taraflara bildirilmeden 2 gün önce, bu kararın içeriği Hürriyet gazetesi tarafından nasıl haber alınmıştır?

3. Hürriyet gazetesi dosya yerel mahkemeye döndükten sonra, mahkemenin yargılananlar hakkında ceza hükmü vereceğini nereden bilmiştir?

BAV davası yerel mahkemenin kararının ardından Yargıtay’a 2. kez temyiz incelemesine gitmiştir. Benzer şekilde bu sefer de New Humanist dergisinin Eylül-Ekim 2009 tarihli sayısında, Bilim Araştırma Vakfı Davası'nın tetkik hakimin incelemesine verildiği ve Ekim ayı içerisinde yargılananlar aleyhinde neticeleneceği yazılmıştır. Bu dergi dünyanın önde gelen ateist, Darwinist yayınlarından biridir.

 

 

 

Dergide yer alan haberde Aydın Doğan'ın eski yazarlarından Fatih Altaylı'nın da resmi kullanılmış, sanki Fatih Altaylı ile Sayın Adnan Oktar arasında bir husumet varmış gibi izlenim oluşturulmaya çalışılmıştır. Oysa ki kamuoyuna lanse edilen bu suni husumet birtakım odaklarca BAV camiası içine sokulan ajan provokatörlerin sinsi oyunlarından biridir. Sayın Adnan Oktar Fatih Altaylı’yı tanımamaktadır ve kendisine karşı da herhangi bir husumet beslemesi mevzubahis değildir. Ayrıca Fatih Altaylı’nın Sayın Adnan Oktar aleyhinde öne sürdüğü iddiaların geçersizliği, Yargı mercilerinin Sayın Adnan Oktar hakkında vermiş oldukları kesinleşmiş kararlar ile ispatlanmıştır. (İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2007/7 karar no.lu GEREKÇELİ BERAAT KARARI, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2007/38773 No.lu BERAATI ONAMA KARARI, Kartal 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 96/381 E. – 98/508 K sayı ve 12.06.98 tarihli KESİNLEŞMİŞ BERAAT KARARI, İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 01/261 E. - 02/335 K. Sayı ve 22.05.2002 tarihli KESİNLEŞMİŞ KARARI) Bütün bu beraat kararlarına rağmen Fatih Altaylı BAV davasına müdahil olmuş, Adnan Oktar’a mahkumiyet verilmesi için itirazda bulunmuştur. Ancak Sayın Adnan Oktar sevgi, şefkat, merhamet insanıdır, dolayısıyla Fatih Altaylı’ya karşı da yaklaşımı her zaman şefkat ve merhamet çerçevesindedir.

1) Dergiye, BAV dava dosyasının tetkik hakime verildiğini söyleyen Fatih Altaylı'nın avukatı Rezzan Aydınoğlu'dur.

 

 

Fatih Altaylı’nın avukatı olan Rezzan Aydınoğlu dünyaca tanınan ateist New Humanist dergisine yaptığı açıklamada, Yargıtay’da temyiz incelemesinde bulunan BAV dava dosyasının Ekim ayında hükme bağlanacağını ve yargılananların ceza alacaklarını ifade etmiştir. Yargıtay üyelerinin dahi henüz incelememiş olduğu bir dosya hakkında Yargıtay'ın alacağı kararı Rezzan Aydınoğlu’nın önceden nasıl bildiği halkımızın aklında ve vicdanında soru işareti oluşturan ve mutlaka yanıtlanması gereken bir sorudur.
Üstelik davamızın ilk temyiz incelemesinde 90 klasör olan dosyamızı ilgili tetkik hakiminin incelemesi 1 yıl 3 ay yani 15 ay sürmüştü. Ancak Rezzan Aydınoğlunun iddiasına göre savunma delillerinden oluşan 300 klasörlük hacme ulaşmış olan dosyamızın 1 ay içinde incelenip neticelenmesi anlamına gelmektedir. Böyle bir durumda ise bu kararın dosyanın hemen hemen hiç incelenmeden verileceği anlamı ortaya çıkar.

 

 

Yargılananların dahi bilgisinin olmadığı bu gizli bilgiyi Rezzan Aydınoğlu nereden bilmektedir?

2) Rezzan Aydınoğlu yaptığı açıklamada Yargıtay'ın Ekim ayı içerisinde davayı neticelendireceğini ve yargılananların ceza alacağını söylemektedir. Yargıtay üyelerinin dahi henüz incelememiş olduğu bir dosya hakkında Yargıtay'ın alacağı kararı Rezzan Aydınoğlu nasıl önceden bilmektedir?

BAV davasında yargılananlar Yargıtay'ın vereceği karara elbette saygılıdır ve takdir Yüce Mahkeme’nindir. Ancak, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin incelemesinde olan BAV davası, Yargıtay içtihadlarının da ortaya koyduğu gibi, yargılama sırasında yaşanılan çeşitli hukuki usulsüzlükler nedeniyle ceza kararının bozulmasını gerekli kılmaktadır.

Bozmayı gerekli kılan çok sayıda hukuki gerekçeden sadece ikisi şu şekildedir:

1) Bilim Araştırma Vakfı davası 8 sene sürmüş, bu 8 sene süresince,

 

 

  • Yargılananların savunma yapma talepleri reddedilerek savunma hakları kısıtlanmış, CMK. 226 madde’nin gerektirdiği ek savunma hakkı yargılananlara tanınmamış ve ayrıca CMK. 216/3 maddesinin “hükümden önce son söz hazır bulunan sanığa verilir” şeklindeki hükmü de uygulanmamıştır. BAV davası kanunlarımızın yargılananlara tanıdığı bu haklar ihlal edilmek suretiyle hükme bağlanmıştır.

 

 

BAV davasında yaşanan hukuk dışı uygulamalara emsal teşkil eden 2005/27 Karar no.lu, 1995/239 Karar no.lu ve 2006/180 Karar no.lu Yargıtay içtihatlarına bakıldığında bu haklardan birinin bile eksikliğinin “KESİN BOZMA NEDENİ” olarak kabul edildiği görülmektedir.

2) BAV davasında “görevli olmayan mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür, bunların yenilenmesi gerekir” (CMK. md.7) kuralı da görmezden gelinmiştir. 

 

 

  • BAV davasında görevsizlik kararı verilmesinin ardından dosyayı ele alan mahkeme tarafından bir önceki mahkemenin işlemleri yenilenmemiş, dolayısıyla  hükümsüz işlemlere dayanılarak karar verilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2008/1-90 E. ve 2008/100 K. sayılı kararlarında GÖREVLİ OLMAYAN MAHKEMECE YAPILAN İŞLEMLERİN HÜKÜMSÜZ OLDUĞU, AKSİNİN BOZMA NEDENI OLDUĞU açıkça ifade edilmektedir.

Kamuoyunun yakından takip ettiği bu dava sürecinde yaşanan sözkonusu iki hukuk dışı uygulama BAV davası hakkında verilen mahkumiyet hükmü için birer BOZMA nedenidir. Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen ceza hukukçularının dosyayı kapsamlı olarak inceledikten sonra verdikleri mütalaalar da, BAV davasında ceza kararının BOZULMASI GEREKTİĞİNİ ortaya koymaktadır. Ancak elbette takdir Sayın Yüce Mahkemenindir ve BAV camiası mensupları verilecek olan karara saygılıdır.

Yukarıda yer alan sorulara açıklık getirilmesi, adil hukuk sisteminin işlemesi açısından büyük önem taşımaktadır. Kamuoyu bu hususların aydınlatılmasını beklemektedir. (C. Sedat Altan. Bilim Araştırma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı)

BİLİM ARAŞTIRMA VAKFI



 

New Humanist dergisinin Sayın Adnan Oktar'la ilgili yaptığı haberde yer verdiği konular arasında Yaratılış Atlası ve Türk-İslam Birliği de bulunmaktadır.

 

 

Sayın Adnan Oktar'ın, başta Yaratılış Atlası olmak üzere, Darwinizm konusundaki eserleri, Darwinizmi fikren yerle bir etmiştir. Darwinistler büyük bir fikri mağlubiyet içindedir. Sayın Adnan Oktar'ın eserlerine karşı bilimsel olarak cevap veremeyen bu Darwinist ve materyalist çevreler, yaşadıkları yenilgi karşısında Sayın Adnan Oktar'ın mahkum olmasını ümit etmektedirler.

 

 

 

 

Sayın Adnan Oktar eserlerinde Türk İslam Birliği'nin kurulmasının üzerinde önemle durmaktadır. Materyalist ve Darwinist çevreler ise, dünyaya sevgi, barış, kardeşlik sunacak, bolluk ve bereket getirecek bu güzel birliğe şiddetle karşı çıkmaktadır. Sayın Oktar'ın mahkum olması durumunda Türk İslam Birliği'nin kurulmasını da kendilerince engelleyeceklerini sanmaktadırlar. Oysa Türk İslam Birliği, tüm Türk İslam aleminin gönlünde yer alan bir ülküdür ve Sayın Adnan Oktar’ın bu birliğin tesisi için yaptığı kültürel çalışmalar hayati bir temel oluşturmuştur.

 

 

 

 

2009-10-01 08:42:56

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top