Sistemli Bir Programla Bu Günlerde Uygulamaya Konan Türk Gençliğine Yönelik Dış Destekli Darwinist Propagandaya Dikkat!

Gençler,

Önümüzdeki günlerde dünya masonluğu dünyanın çeşitli yerlerinden paganist, Darwinist bilim adamı görünümlü kişiler getirecekler ve size Darwinizm propagandası yapacaklardır. Çoğunluğunu masonların oluşturduğu bu Darwinistler, yaptıkları sahte propagandayla Türk gençliğini aldatmaya çalışacaklardır.

Siz koltuklarınızda rahat oturun, kendinizi rahat bırakın ve onların gözlerinin içine baka baka şu soruları sormaya başlayın:

  1. Şimdiye kadar ortaya çıkarılmış 100 milyondan fazla fosil arasında tek bir tane ara geçiş fosili var mı?^
  2. Ara fosil getirene 10 trilyon TL'lik para ödülü var. Eğer elinizde ara fosil varsa, neden parayı almak istemiyorsunuz?
  3. Tek bir protein molekülü tesadüfen oluşabilir mi?
  4. Çıkarılan 100 milyon fosilin tamamının tam, mükemmel ve eksiksiz canlılara ait olduğu ve bunların büyük bir çoğunluğunun yaşayan fosil olduğu doğru mu?
  5. Darwinistlerin şimdiye kadar insanın hayali evrimine delil gösterdikleri kafataslarının tamamının geçersizliğinin ispat edildiği doğru mu?
  6. Darwinistlerin teorilerini ispat etmek için sahtekarlık yaptıkları (Piltdown adamı, Nebraska adamı, Haeckel'in embriyo çizimleri, Archeaoraptor, sanayi devrimi kelebekleri vs.) doğru mu?
  7. Yaratılış'ı ispat eden fosilleri on yıllarca sakladıkları (Kambriyen fosilleri, yeraltından çıkarılan 100 milyon fosil) doğru mu?
  8. Hayatın sözde tesadüfen başladığı iddiasını kanıtlamak için Darwinistlerin sayısız deney gerçekleştirdikleri, fakat bu deneylerin tümünün başarısız olduğu, şimdiye dek laboratuvar ortamında tek bir protein bile elde edemedikleri doğru mu?
  9. Mutasyonlarla canlıların faydalı organ kazandıkları hiç görüldü mü?
  10. Doğal seleksiyon, canlının genetik bilgisinde değişiklik yapabilir mi ya da yeni bir organ ortaya çıkarabilir mi?
  11. DNA'daki 1.000.000 ansiklopedi sayfasını kapsayacak bilgi, tesadüfen doğru sıra ile kodlanabilir mi?
  12. Cansız atomların bir araya gelip, kendi kendine canlılığı oluşturamayacakları doğru mu?
  13. Kambriyen Devrinde binlerce kompleks canlı türünün, hiçbir ataları olmadan bir anda ortaya çıktığı doğru mu?
  14. İnsanın, kendi beyninde, yalnızca dışarıda var olan maddenin görüntüsünü gördüğü, görüntünün yalnızca elektrik sinyallerinden ibaret olduğu, maddenin aslına ise asla ulaşamadığı doğru mu?
    Bu soruları yönelttiğinizde cevapsız kalacaklardır. Ve sırtlarına baka baka gideceklerdir.


Çünkü;

  • 100 milyon fosilin tümü Yaratılış gerçeğini ispat etmiştir. TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL YOKTUR.
  • Tek bir protein molekülünün tesadüfen meydana gelmesi İMKANSIZDIR.
  • Yaşayan fosiller milyonlarcadır ve canlıların milyonlarca yıl boyunca hiç DEĞİŞMEDEN kaldıklarını gösterir.
  • Darwinistlerin insanın hayali evrimine delil gösterdikleri KAFATASLARININ TÜMÜNÜN GEÇERSİZLİĞİ bilimsel olarak ispat edilmiştir.
  • Darwinistlerin ara fosil olarak ortaya sunduğu fosillerin hiçbir ara form özelliği taşımayan mükemmel soyu tükenmiş türlere ait olduğu, geri kalanların da SAHTEKARLIK ÜRÜNÜ olduğu ortaya çıkmıştır.
  • Darwinistler Yaratılış gerçeğini ispatladığı için Kambriyen fosillerini ve 100 milyon fosili SAKLAMIŞLARDIR. Bu fosillerin deşifre edilmesiyle bu sapkın teori çöküşe uğramıştır.
  • Mutasyonların faydalı bir özellik kazandırması İMKANSIZDIR, faydalı bir yapı geliştirdikleri hiçbir zaman görülmemiştir.
  • Doğal seleksiyon kesin olarak canlının genetik bilgisinde bir DEĞİŞİKLİK YAPAMAZ, organizmaya yeni bir yapı veya organ EKLEYEMEZ.
  • DNA'daki 1.000.000 ansiklopedi sayfasını kapsayacak bilginin, tesadüfen doğru sıra ile kodlanabilmesi İMKANSIZDIR.
  • Cansız varlıkların bir araya gelmesiyle canlılığın oluşamayacağı bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir.
  • Günümüzden yaklaşık 540 milyon yıl önce yaşanan Kambriyen döneminde ortaya çıkan muhteşem canlı çeşitliliği aniden yeryüzünde var olmuştur. Ve Darwinistler, bu konuda kesin olarak açıklamasızdırlar.
  • İnsanın beyninde oluşan görüntü, yalnızca elektrik sinyalleriyle meydana gelir. Beyne gelen elektriği gören göz, mükemmel bir gözdür. Kapkaranlık bir ortamda, capcanlı, üç boyutlu, rengarenk ve kusursuz bir görüntü görür. Dışarıdaki bu hareketli, renkli ve mükemmel dünyayı gören göz RUHUMUZDUR.


Milletimiz artık "atamız mikrop" atamız tarla faresi", "atamız solucan" gibi sahte haberlere inanmamaktadır. Çoğunluğunu masonların oluşturduğu Darwinistlerin içinde bulunduğu bu çaresiz ve sonuçsuz çaba, onları yalnızca küçük düşürmektedir. Darwinizm, son iki yüzyılın en büyük utancı olarak tarihe geçmiştir. Bu zavallı ilkel düşüncenin hala ayakta tutulmaya çalışılması, taraftarı varmış gibi gösterilmeye çalışılması Darwinistler açısından utanç vericidir.

Lemurun 99 ayrı türü vardır. Ve bu 99 türün 16'sının soyu tükenmiştir. Yeni bulunan fosillerle de soyu tükenmiş lemur türlerinin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

Bulunan Ida isimli fosil de soyu tükenip kaybolan lemur türlerinden biridir. Bu fosil, diğer bulunan soyu tükenmiş türler gibi HİÇBİR ARA FORM ÖZELLİĞİ GÖSTERMEMEKTEDİR. Hiçbir bilim adamı bunu ara fosil olarak kabul etmez. Ida, tam, kusursuz, mükemmel bir canlıdır. Bu da Yaratılış gerçeğinin büyük bir delilidir.


Milletin parasıyla kurulan üniversitelerde, milletin parasıyla, milletin inançlarına karşı Darwinist felsefe dayatması oluşturuluyor. Bilimsellikle uzaktan yakından alakası olmayan eski Sümer ve eski Mısıra ait paganist dogma inançlar zorla Türk gençliğine dayatılıyor. Türk gençliğine bu yanlış fikirleri aşılamak için bu yabancı, paganistDarwinist kişilere çok yüklü miktarda paralar ödeniyor. Bunun için de Sabancı Üniversitesi gibi üniversiteler kullanılıyor. Bu durum imanlı bir insan olan Sabancı'nın kemiklerini sızlatıyor.

Darwinizm, Dış Destekli, Türklüğü Hedef Alan Bir İdeolojidir

Darwin Türklerle ilgili olarak şu sözleri söylemiştir:

"Düşünün ki, birkaç yüzyıl önce Avrupa, TÜRKLER TARAFINDAN İŞGAL EDİLDİĞİNDE, Avrupa milletleri nasıl risk altında kalmıştı, bugün Avrupa'nın TÜRKLER TARAFINDAN İŞGALİ bize ne kadar gülünç geliyor.Avrupalı ırklar olarak bilinen medeni ırklar, yaşam mücadelesinde Türklere karşı kesin bir galibiyet elde etmişlerdir. Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine baktığımda, çok sayıdakı AŞAĞI IRKLARIN (güya TÜRKLERİN VE ZENCİLERİN) medenileşmiş yüksek ırklar tarafından ELİMİNE EDİLECEĞİNİ (YOK EDİLECEĞİNİ) görüyorum." (Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Vol. I, 1888. New York: D. Appleton and Company, s. 285-286)

1912'lerde başlayan Darwinist işgal ve Türkleri yok etme politikası 1922'ye kadar devam etti. 1922'de Kurtuluş Savaşı'nda Darwinistler müthiş bir mağlubiyete uğradılar ve Türk Milletini yok etme ideallerine ulaşamadan darmadağın oldular. Türk Milletinin üstünlüğünü ve gücünü kat kat hissettiler. Asil ve soylu bir millet olan Türk Milletinin ve mazlum zencilerin yokedilmesi gerektiğini düşünen bu inanç, günümüzde bütün dünyada Harun Yahya eserleriyle yerle bir olmuştur.

Harun Yahya Külliyatı, Evrim Teorisinin Çöküşünü Ortaya Koymakta, Yaratılış Gerçeği'nin Delillerini Sergilemektedir

Yazarın bugüne kadar kaleme aldığı kitaplarının sayısı yaklaşık 300'dür. Bu kitaplar 48.000 sayfa ve 35.500 resimden oluşmaktadır. Bunların 7.000 sayfa ve 6.000 resimlik bölümü Evrim Teorisinin çöküşünü konu almaktadır.

Adnan Oktar'ın, Harun Yahya müstear ismi ile kaleme aldığı kitaplara ve bunlardan yararlanılarak hazırlanan belgesellere, harun-yahya.com, harunyahya.net, harunyahya.com, harunyahya.tv adreslerinden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz. 2009-06-09 00:00:00

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top