Simsiyah Karanlığın İçinde Işıl Işıl Bir Dünyayı Göze İhtiyaç Duymadan Seyreden Kim?

Çevremizde gördüğümüz herşey, beynimize ulaştırılan elektrik sinyallerinden ibarettir. Bir cisme örneğin yemek masasına baktığımızı düşünelim. Masaya ve üzerindeki meyvelere ait ışınlar gözümüze ulaşır, gözümüzde çeşitli işlemlerden geçerek elektrik uyarısına dönüştürülür ve bu uyarılar sinirlerle beynimizin görme merkezine iletilir. Böylece biz "çeşit çeşit renkteki meyveleri görüyorum" deriz. Buraya kadar anlatılanlar hemen her biyoloji ve fizyoloji kitabında rastlayabileceğiniz gerçeklerdir.Ancak asıl hayret verici olan görme merkezi dediğimiz mekanın zifiri karanlık bir yer olmasıdır. Beynin içinde bir ekran yoktur; yani masayla ilgili elektrik uyarıları geldiğinde görme merkezinde bir görüntü oluşmaz. Biz üzerindeki renkli meyvelerle masayı görüyorum derken, aslında bu zifiri karanlığa ulaşan elektrik sinyallerini görürüz.^

Burada Darwinist-materyalistleri kesin bir çıkmaza sokan gerçek ile karşılaşırız: Görme merkezi dediğimiz yer yağ, protein ve sinirlerden oluşur. Buraya gelen elektrik sinyallerini görüntü olarak gören ayrı bir göz de yoktur. O halde beyindeki karanlığın içinde, elektrik sinyallerini, bir göze ihtiyaç duymadan seyreden kimdir?İşte bu, evrimci safsatalarla, materyalizmin herşeyi mutlak madde olarak göstermeye çalışan yalanları ile asla açıklanamayacak, DÜNYADA PEK ÇOK İNSANIN FARKINA VARAMADIĞI, olağanüstü bir gerçektir. Beynimizin içindeki KOYU KARANLIKTA, GÖZE GEREK OLMADAN, en kaliteli televizyondan ve sinemadan daha net, üç boyutlu, GERÇEĞİNİN TIPKISI GÖRÜNÜMÜNDE, GERÇEĞİ İLE AYIRT EDİLEMEYECEK KADAR BENZER olan masayı gören bir varlık vardır. Hatta bu benzerliğin kalitesi ve inandırıcılığından dolayı dünya üzerindeki hemen hemen her insan karşısındaki maddenin aslını gördüğünü zannetmektedir. Bu kusursuz görüntüyü gören varlık, Allah'ın yarattığı RUH'tur.

İnsanı hayvanlardan ve diğer tüm canlı-cansız varlıklardan ayıran da, Allah'ın ona "üflemiş" olduğu Ruh'tur.Hani Rabbin meleklere demişti:

"Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım." "Ona bir biçim verdiğimde ve ona ruhumdan üfürdüğümde hemen ona secde ederek (yere) kapanın." Böylece meleklerin tümü, topluca secde etti. (Hicr Suresi, 28-30)
2009-05-01 00:00:00

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top