Tuz ya olmasaydı?

Ülkemizin tuz ihtiyacının yüzde kırkını karşılayan Tuz Gölünün faunası, yani canlı çeşitliliği de oldukça zengin. Tuz gölü birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Özellikle Avrupa’da nesli tükenmekte olan flamingoların ana üreme bölgelerinden biri burası. Bulunduğumuz yerden görünmüyor ama çok daha ilerilerde, gölün orta kesimlerinde her biri 5 bin 6 bin yuvadan oluşan, flamingolara ait dev kuluçka kolonileri bulunuyor.

Latince sal kökünden gelen tuz, yaşamın doğal kaynağı.. Her gün üzerinde hiç düşünmeden yemeklerimize tat vermesi için kullandığımız tuz, yaşamsal önemi olan 3 temel maddeden biri.. Vücudumuzdaki en basit fonksiyonların gerçekleşebilmesi için bile tuza ihtiyaç var. evet, tuz yaşam, canlılık demek.. Peki tuz olmasaydı ne olurdu hiç düşündünüz mü? Şimdi bu konuyu, sizin için hazırladığımız kısa filmde izleyelim.

Tuz besin maddesi olarak yemeklerde, ekmek yapımında ve gıda maddelerinde kullanıldığı için tuz olmasaydı yiyeceklerimiz tatsız ve lezzetsiz olurdu. Ama en önemlisi tuz olmasaydı hem zihinsel hem fiziksel faaliyetlerin hiçbirini yapamayacağımızı biliyor muydunuz? Bir bardak su içmek gibi kolay bir işi yaparken bile gerek duyduğumuz zihinsel ve fiziksel hareketlerin oluşabilmesi için sinirlere milyonlarca uyarı gider. Tuz, beyinden gelen uyarıların istenen hareketi yapacak olan kas ve organlara iletilmesinde etkilidir. Tuzun sıvıya verdiği iletkenlik özelliğiyle vücutta haberleşme sisteminin işleyişi sağlanır, buna bağlı olarak, düşünmek, konuşmak ve hareket etmek için gerekli haberleşme zemini hazırlanır. Bu sebeple, tuz olmasaydı zihinsel faaliyetleriimiz veya hareketlerimiz oluşamazdı.  Tuzun yokluğunun hayatı önem taşımasının dışında azlığı bile vücudumuzda çeşitli fonksiyonel bozukluklara yol açıyor. Tuz oranı azaldığında yani 0,2 gramın altına düştüğünde aşırı terleme, mide bulantısı, yorgunluk, vücudun esnekliğinin kaybolması, derinin kuruması, düşük tansiyon ve kan dolaşım bozuklukları gibi rahatsızlıkları ortaya çıkıyor. İşte bu nedenle tuz, sağlıklı, kaliteli bir yaşayabilmemiz için Allah’ın bizim için yarattığı çok önemli nimetlerden biri.

Tuzun tarihi araştırdığımızda 14.000 farklı kullanım alanı olduğunu, medeniyetler arasında tuz için savaşlar bile yapıldığını, tuza hakim toplumların gelişip zenginleştiğini görüyoruz. 14 bin farklı alanda kullanım tuzun hayatımızdaki önemini anlamaya yetiyor. Peki yemeklerimiz dışında tuz nerede kullanılıyor? Evet, hemen hemen herkesin aşina olduğu gibi kışın yolların buz tutmasını engellemek için tuz kullanılıyor. Tuzun antiseptik yani mikrop öldürücü özelliği de çok önemli. Bu nedenle besinlerin saklanmasında, salamura ve tuzlamalarda kullanılıyor. Tıp alanında enjeksiyonda, kompres yapımında, küçük sanayide konserve yapımında, et-balık, mandıracılık, gübre ve dericilikte, Büyük sanayi de ise çeliğe sertlik vermede ve soğutmada kullanılıyor. Tuzun kullanım alanları bu kadarla sınırlı değildir. Kozmetikte, tekstil alanında, kimya sektörü gibi daha bir çok alanda tuzun yeri var. Evet, görüyoruz ki, tuz, vücudumuz için gerekli olmasının yanında hayatın her alanında olmazsa olmaz bir madde. Yeryüzünde tuzun doğal olarak yaratılmış olması Allah’ın bize sunduğu bir nimet.

 

 

 

 

2016-05-11 16:06:37

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top