Sayın Adnan Oktar'ın 1 Nisan 2017 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

A9 TV, 1 Nisan 2017

 

Darwinizm, Allah'a Kul Olmak İstemeyen, Ağırına Giden Kişilerin Sarıldığı, Her Şeyi Tesadüfle Açıklamaya Çalışan İçi Boş Bir İddiadır

Darwinizm ta ilkokulda benim dikkatimi çekmişti. Ortaokulda falan bir anormallik olduğunu anladım ama çok ciddi bir anormallik olduğunu anladım. Ve bunun kullanılış amacı da zaten, Allah’a başkaldırmak için fırsat arayanlara muazzam bir malzeme. Yani büyüklük hissi içinde olanlara, Allah’a kul olmak ağırına gidenlere. Mesela secdeye girmek ağırına gidiyor adamın, o bir çözüm arıyor. Onların sarıldığı çok çürük bir izah. Her şeyi tesadüfle izah eden bir anlatım. Allah nasıl küçük düşürüyor. Bak akla bak, yani “bir hücre tesadüfen oldu” diyor. İnsanlar tesadüfler sonucu, hayvanlar tesadüfler sonucu, bitkiler, meyveler, sebzeler hepsi tesadüfler sonucu oldu diyor. Peş peşe tesadüfler. Tesadüf bozar, kırar, yıkar, darmadağın eder. Tesadüf ne yapar ki? Ama bunlar, işte bu Yaratılış Atlası’yla dümdüz edince moralleri çok kötü gitti. Mesela bak Avrupa’da sol yok artık. Sol bitti. Türkiye’de de sol bitti. Adı kaldı solun. Yani sadece tarihi bir felsefe. Eski felsefe gibi oldu. Bir de iyi bir şey de bir şey gerçekse bu çok fazla adama ihtiyaç duyulmayan bir şey oluyor. Mesela, Darwinizm’in geçersizliğini anlatmak. Adamlar bir milyon profesör doçent kullanıyorlar. Milyonlarca okul kullanıyor. Ama sen diyorsun ki “bak güneş doğdu” diyorsun. Perdeyi bir açıp kapatıyorsun. Adamların hepsi iptal oluyor. Bütün okullar her şey yatıyor. Bir kere yani, şöyle hafif açıp göstersek. Geçenlerde öyle uydurma bir delil ortaya koymuşlardı, “öyle bir şey yok” dedim, gösterdim. Bütün dünyada özür diledi Darwinistler. Dümdüz gittiler. Fazla uğraşmaya gerek yok. Normalde böyle bir şeyi düzeltmek çok zordur yani aksini savunmak. Mesela bir siyasi düşüncenin aksini savunmak için, adamlar trilyonlar harcıyor yine baş edemiyorlar. Bizimki çok kolay oldu.

 

(Karar Yazarı İbrahim Kiraz, “İngiltere başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde, bugüne kadar görülmemiş şiddette müthiş bir ateizm propagandası yapıldığını ve bunun sebebinin büyük bir gizem olduğunu yazdı. Mesela İngiltere’de neredeyse her gün ateizmi savunan yeni bir kitap veya makale çıkıyor. Hatta Richard Dawkins, evrim alanındaki çalışmalarıyla değil, din karşıtı kitapları, makaleleri ve televizyon programlarıyla tanınıyor. Başta İngiltere’de televizyonlarda sürekli ateistler program yapıyor. Hatta, sanki bir seçim kampanyası yürütülüyormuş gibi belediye otobüsleri de dahil tüm kamusal alanlar ateist ilanlarla kuşatılıyor. On dokuzuncu asırda bile bu şiddette bir ateizm propagandası görülmemiştir” diye yazmış. Bir fotoğraf paylaşmış yazısında:  haşa- “Allah yok. Hiç üzülmeyin. Keyfinize bakın.”)

Allah olunca üzülmüyoruz ki biz neşeleniyoruz. Yani nereden çıktı o acaba? Allah’ın varlığı bunlara üzüntü mü veriyormuş? Allah’ın varlığı demek, sonsuz yaşam demektir. Bu bir insanın en hoşuna gidecek nimetlerden bir tanesi. Allah’ın varlığı cennet demektir. Bu nasıl akıl bunlarda? “Deccal çıktı” diyorum, kanaatleri herhalde daha da iyi gelecektir. Deccalın atağı bu.

 

Tayyip Hocam’a Toz Kondurmayız

AK Parti bu milletin bağrından çıkmış, milletin ruhunu temsil eden bir parti. MHP de öyledir. CHP de öyledir. Bizde parti diye bir şey aslında kalmadı artık. Yani biz bir milletiz, toplu. Bir aileyiz. Onun için yani, birbirimize muhalifliğimiz olmaz. Tayyip Hocam’a da toz kondurmayız. Arada sırada böyle tehdit yollu mesajlar görüyoruz, reklam falan adı altında. “Isıracak köpek havlamaz” derler. Varsa döktüreceği, çıksın ortaya. Lafı uzatmaya gerek yok. Bu millet, bu devlet bizim. Bu vatan bizim. Böldürtmeyiz de, parçalattırmayız da. İngiliz derin devletinin uşakları bunu bilecekler.

 

Tayyip Hocam Kabadayıdır, Cesurdur, Onu Kendilerince Korkutmaya Çalışanlar Boşuna Uğraşıyorlar. Tayyip Hocamı Asla Yalnız Bırakmayız.

Tayyip Hocam kabadayıdır. Onu korkutmaya çalışıyorlar. Benim çok komiğime gidiyor. Hiç takmaz öyle bir şeyi. Yani çok yanlış yere geldi onlar. Alışmışlar daha önce olaylara, bazı olaylar olurdu biliyorsunuz eskiden, çeker giderlerdi. Fazla uzatmazlardı. Tayyip Hocam hem inatçıdır, hem kabadayıdır. Yani öyle şeyleri asla dinlemez. Adamlar da ona şaşıyor zaten, dünya çapında. Kafayı çizecekler yani. Niye meşru hükümeti bıraksın? Milletin seçtiği insan. Niye çekip gitsin? Olacak iş mi şu? Ve niye yalnız bırakalım? Asla yalnız bırakmayız. Gördüğü, göremediği güçler onu koruyor. Göremedikleri, gördüklerinden çok daha fazla, onu da söyleyeyim. 

 

İslam Alemini Mahvedenler Münafıklardır. İngiliz Derin Devleti Münafıkları Kullanır, Yancı, Aşağılık Adamları Kandırır ve Hizmet Ettirir

İslam alemini mahvedenler münafıklardır. İngiliz derin devletinin kullandığı ordu, münafıklardan oluşuyor. Türkiye’de de, İngiliz derin devleti münafıkları kullanıyor. Bir sürü it kopuk takımı var, yancı, aşağılık. Gelecek vaadiyle bu ahmakları kandırıyorlar. Sizi İngiltere’de işte köşe başı yapacağız, efendim direk başı yapacağız falan feşmekan. Bu kazlar da ahmakçasına onlara köpek gibi hizmet ediyorlar. Bayağı bir it kopuk var Türkiye’de, İngiliz derin devletine hizmet eden. Diyorlar işte “Bak bu dünyayı biz yönetiyoruz, görüyorsunuz. Siz de bizim emrimizde olursanız, size de bir pay çıkar” falan. Bütün ömürlerini ahmakça onlara yağcılık ve yancılık yapmakla geçiriyorlar. Yani bilmiyorum bunu devlet tespit ediyor mu? Çok hayati bir konu bu. İngiliz derin devletinin yancıları, ajan hükmünde Türkiye’de şu an. Direkt ajan bunlar. FETÖ’cü adamları kullandılar. Gördünüz Türkiye’nin ne hale geldiğini. Ama bir de sivil bunların uzantıları var. Yani illa tarikat cemaat yapılanması içinde değil. Mesela bize yaklaştılar, giremediler. Anında havada yakaladım ve yamulttum. Geldiklerine geleceklerine pişman oldular, gördünüz. Kitap da çıkarttık, darmaduman oldular. Kendilerince hamle yapmaya kalktılar ama darmaduman oldular.

 

Kendilerince Hükümeti Tehdit Etmeye Çalışanlar Büyük Yanlış Yapıyorlar, Kanun ve Hukukla Karşılıklarını Alırlar.

Dün çocuklar gösterdi, bir reklam. Hükümete devlete meydan okuyan bir reklam. Ahmaklara bak. Dünyanın da parasını veriyor onlar. Sersem herifler. Sen Türkiye’nin imkanlarıyla bir yere geldin sen. Niye kudurur azarsın? Değil mi, bizim paramızla sen adam oldun. Oturmuşsun devleti hükümeti tehdit etmeye kalkıyorsun. Tayyip Hoca’yı tehdit etmeye kalkıyorsun. Onun desteğiyle bir yerlere geldin sen. Aklını başına alacaksın. Aklını başına almazsan, aklını başına aldırırlar kanunla hukukla.

 

(FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin aralarında Fuat Avni hesabının kurucusu Sait Sefa Türk Solu Dergisi’nin başyazarı Gökçe Fırat gibi isimlerin de sanık olarak yer aldığı davada yirmi bir tutuklu sanığın tahliye edilmesine karar verilmesi, sosyal medyada büyük tepki gördü. Bunun üzerine duruşma savcısı duruma itiraz edince, mahkeme aralarında Gökçe Fırat’ın da olduğu sekiz kişi hakkında yeniden gözaltı kararı çıkardı.)

Yalnız tabii bir acayip durum var mı yok mu? Onu bir gözden geçirmek lazım. Tayyip Hoca’nın da ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. Ben mahkemeye saygı duyurum, bir şey demiyorum. Mahkeme neyse, hukuk kanun neyse o. Ama bir acayip durumlar olduğu görülüyor. Adamlarda bir kudurma var. Bahar gelince bilmem ne olacak. Bahar gelince ne olacak? Dümdüz olacaksın. Baharda ne olacak yani. Bu vatanı biz İngiliz derin devletine kaptırmayız. Bunu unutacaksınız.

 

(Sayın Devlet Bahçeli yeni anayasa değişikli konusunda, “Hükümete destek vermemizin en önemli sebebi 15 Temmuz’dur” dedi. Ve şunları söyledi: “15 Temmuz’da vatan, millet ve devlet dehşet bir suikasta maruz kalmıştır. Türkiye dağılmanın, parçalanmanın, bölünmenin eşiğine gelmiştir. 22 Haziran 1920'deki Yunan taarruzu neyse 15 Temmuz FETÖ işgal girişimi aynısıdır. 1920'lerde çıkan iç isyanların daha şiddetlisi, daha vahşisi 15 Temmuz'da az kalsın Türkiye'yi yutacaktı” dedi.)

Bahçeli şuur insanı, dava insanı. Başbuğ’un yetiştirdiği çok değerli bir isim. Konuşmaları tabii hikmet ve hayır dolu oluyor. Dedikleri doğru. Başından sonuna kadar doğru. Allah’ın izniyle birlik ve bütünlük içerisinde hareket edeceğiz. Deccalın yutacağı gibi bir lokma değiliz. Boğazını yırtarız, kanunla hukukla.

2017-04-12 17:05:28

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top