Dinimizi Öğrenelim

KİTABI İNDİRİN

Download (DOC)
Download (PDF)
Kitabı satın alın
Yorumlar

KİTABIN BÖLÜMLERİ

< <
7 / total: 8

Ahiret Hayatı Nedir?

Bazı insanlar ölümü, insanın yokoluşu gibi anlarlar. Oysa  ölüm, sadece dünya hayatı ile ahiret hayatı arasında bir geçiş, bir kapı gibidir.  Kapının arkasında, yani ahiret hayatımızda, cennette veya cehennemde bir yerde olmamız da Allah'ın, dünyadaki hareketlerimizi beğenmesine veya beğenmemesine bağlıdır.

Çocuklar

Ölüm sadece bir sürenin dolmasıdır. Sınavın bittiğini belirten zilin çalması ve çıkış kapısının açılması gibi. Allah herkese dünyada ayrı bir sınav süresi vermiştir. Kiminin süresi 30 yılda, kimininki ise 100 yılda bitebilir. Nasıl sizin dünyadaki sınavınızın başlangıcı olan doğumunuza siz değil Allah karar verdiyse, sürenin bitimine de Allah karar vermiştir. Yani kaç yaşında öleceğinizi yalnızca Allah bilir.

Ölümü Nasıl Karşılamamız Gerekir?

Dünyadaki sınavın bitişi demek olan ölüm, iman eden kişiler için bir sevinç vesilesidir. Sonunda çok güzel bir ülkeye gideceği bir geçiş kapısı gibidir. Okulda bir sınava giren ve sonunda kendisine verilen süresi dolup da sınavdan çıkan ve başarılı olan bir insanın ardından üzülmek çok anlamsız olur. İşte bu şekilde ölen bir insanın ardından üzülmek de aynı şekilde, hatta daha da anlamsızdır. Ölen kişi çok yakın tanıdığımız ve çok sevdiğimiz biri olabilir. Ancak iman eden bir insan ölümün kesin bir ayrılık olmadığını, ölen kişinin sadece dünyadaki imtihanın bittiğini, bu kişinin çok güzel bir ülkeye gittiğini düşünür ve buna göre davranır. Allah'ın isteklerine göre yaşayan Müslümanları Allah'ın ahirette yeniden biraraya getireceğini ve cennetle mükafatlandıracağını bilir. Bu durumda üzülmek bir yana bu kişi için büyük bir sevinç duyar.

Allah bizi dünyadan istediği an çıkartabilir yani dilediği an canımızı alabilir. İnsanın yapması gereken bu süre dolmadan önce elinden geleni yapıp Allah'ın sevgisini kazanmaya çalışmaktır.

Sonuç olarak aklınızdan çıkarmamanız gereken şudur: Ölüm bir son değil, birçok güzellikle dolu bir ülkeye gitmemizi sağlayan bir geçiş kapısıdır. Sonsuza kadar sürecek olan asıl hayat, ahirettedir. Bizim de her an ahiretteki bu gerçek hayatımıza hazırlık yapmamız gerekir. Hiç sınavdaki insan orada sonsuza kadar yaşayacakmış gibi bir çaba içine girer mi? Elbette hayır. Sadece soruları dikkatlice cevaplayıp sınavdan bir an önce çıkmayı düşünür.

İşte dünya hayatında da insan Allah'ın kendisi için hazırladığı imtihanı en iyi şekilde bitirip Allah'ın rızasını ve cenneti kazanmayı istemelidir. Her insanın dünyadaki en önemli çabası Allah'ı sevmek ve O'nun rızasını kazanmak için çalışmak olmalıdır. Çünkü sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz Kendisi’ne inanan kullarını sevmekte ve her an korumaktadır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

... Doğrusu benim Rabbim, herşeyi gözetleyip-koruyandır." (Hud Suresi, 57)

Dünya Hayatı Geçicidir

Dünya hayatının geçici kalınan bir yer olduğunu Allah Kuran ayetlerinde bize bildirir ve asıl olanın ahiret yurdu olduğunu haber verir. Dünyada çeşitli olaylarla denenen ve bir gün ölüm ile karşılaşan kişi için ahiret hayatı başlar. İman edenler ölecekleri zaman, hiç acı çekmeyecekler Allah'ın Kuran'da bize bildirdiği gibi canları kolaylıkla alınacaktır. Ölüm ile birlikte başlayan ahiret hayatı, sonu olmayan bir yaşamdır. İnsanın sonsuz hayatı olan ahiret hayatında ruhu yok olmayacaktır. Allah bizim için pek çok nimeti yaratandır. Dünya hayatını da, bize verdiklerine karşılık olarak bizim neler yaptığımızı görmek için yaratmıştır. Allah, hareketlerimizin iyi ya da kötü olmasına göre ahirette de bir ödül olarak cenneti veya bir ceza  olarak cehennemi yaratacaktır.

Allah ahirette huzuruna gelecek olanların nasıl karşılık göreceğini Kuran'da şöyle bildirmektedir:

Kim bir iyilikle gelirse, kendisine bunun on katı vardır, kim bir kötülükle gelirse, onun mislinden (eşdeğerinden) başkasıyla cezalandırılmaz ve onlar haksızlığa uğratılmazlar. (Enam Suresi, 160)

Allah insanlara karşı çok merhametlidir. Ödül verirken kat kat, cömertçe vermektedir. Oysa cezayı hak edenler sadece yaptıkları kötülüklerin tam karşılığını görürler. Allah kimseyi haksızlığa uğratmaz. İnsanlar arasında adaletsiz davranışlar olabilir. Suçlu biri dünyada insanları kandırmış ve onları yanıltmış olabilir. Ama suçunun karşılığını Allah ahirette kesinlikle verecektir. Adalet, Allah Katında yerini mutlaka bulur. Çünkü Allah herşeyi görür, bilir ve karşılığını ona göre verir.

Ahiretteki hayatımız Cennet ve cehennem, insanların ölümlerinden sonraki ahiret hayatlarını geçirecekleri iki farklı yerdir. Bu yerlerle ilgili gerçekleri biz yine en doğru şekilde Kuran'dan öğrenebiliriz.

Kuran'dan öğrendiklerimiz doğrultusunda cenneti tanıtmak için şöyle bir örnek verelim. Çok güzel manzaralı yerlere gitmiş veya filmlerde hayranlık uyandıran mekanlar görmüşsünüzdür. Hiç ayrılmak istemediğiniz yerler ya da bitmesini hiç istemediğiniz yiyecekler olmuştur. Cennet bütün o gördüklerinizden daha güzel, hatta onlarla kıyas edilemeyecek kadar güzel bir yerdir. Cennetteki yiyecekler dünyadaki hiçbir yiyecekle kıyaslanamayacak kadar lezzetli ve güzel görünümlüdür.

Dünyadaki bütün güzellikleri yaratan Allah ayetlerinde, samimi iman eden Müslümanlar için ahirette çok daha güzelini hazırladığını söylemektedir.

Dünyadaki Sıkıntılar Cennetteki Güzellikleri Daha İyi Anlamamızı Sağlar

Dünyada birçok sıkıntı yaşarız. Hasta oluruz, ateşimiz çıkar, kimi zaman bir yerimiz kırılır, çok üşürüz veya sıcaktan bunalırız. Her gün daha birçok sıkıntı verici şey başımıza gelebilir. Midemiz rahatsızlanır, yaşlandıkça cildimiz bozulur, kırışır. Annenizle babanızın gençlik resimlerine bakın ve şu andaki yüzlerini düşünün, aradaki farkı daha iyi anlayacaksınız.

Çiçekler

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki Biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin halkıdırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır. (Araf Suresi, 42)

Allah bu gibi eksiklikleri dünya hayatında özellikle böyle yaratmıştır. Bunların hiçbiri cennette yoktur. Dünyadaki eksiklikler düşünüldüğünde cennetin ne kadar büyük bir mükafat olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Eğer insan ölünce cennete giderse bütün bu sıkıntılardan kurtulur. Dünyada hoşunuza gitmeyen şeyleri tekrar düşünün. Sizi rahatsız eden bu şeylerden tek bir tanesi bile cennette olmayacaktır.

Çiçekler

As for those who believe and do right actions, We will lodge them in lofty chambers in the Garden, with rivers flowing under them, remaining in them timelessly, forever. How excellent is the reward of those who act. (Surat al-Anqabut: 58)

Cennet insanın en fazla zevk alacağı, en çok hoşuna gideceği nimetlerle hazırlanmıştır. Dünyada her insanın yediği içtiği güzel şeylerden çok daha iyisi ve güzeli, en kusursuzu orada hazırdır. Cennette insan bir daha hiç üşümez, hasta olmaz, üzülmez, korkmaz, yaşlanmaz. Etrafında hiç kötü insan olmaz. Çünkü kötüler artık cehennemde, kendi kötülüklerine layık bir yerdedirler. Cennette ise herkes birbiriyle güzel sözlerle konuşur. Küfür etmez, sinirlenip bağırmaz, birbirinin kalbini kırmaz. İlk insan olan Adem Peygamberden bugüne kadar yaşamış olan, Allah'ın, ahlakını beğendiği ve cennete layık gördüğü ne kadar iyi insan varsa artık hepsi orada arkadaştır.

Çiçekler

… Orada nefislerinizin arzuladığı herşey sizindir ve istediğiniz herşey de sizindir. (Fussilet Suresi, 31)

Allah Kuran'da, cennette çok güzel ve büyük köşkler olduğunu, insanların buralarda büyük bir neşe ve mutluluk içinde yaşadığını, insanların her istedikleri şeyin gerçekleştiğini haber vermektedir. Aslında bütün bu anlattıklarımız ve sizin bunları okurken düşündükleriniz cennetteki güzellikleri anlatmak için çok yetersizdir. Bunlar insanın bir an düşündüğünde aklına gelen birkaç güzelliktir oysa cennetteki benzersiz güzellikler hiç bitmez.

Allah bir ayetinde, insanın isteyeceği herşeyin ve daha fazlasının da cennette verileceğini haber vermiştir. Canınızın isteyebileceği bir şey düşünün ya da gitmek istediğiniz bir yeri. Cennette bütün bu istedikleriniz Allah'ın izniyle bir anda olacaktır. Allah bir ayette cennetten şöyle bahsetmektedir:

… Orada nefislerinizin arzuladığı herşey sizindir ve istediğiniz herşey de sizindir." (Fussilet Suresi, 31)

Kuran'da cennetteki sonsuz güzellikleri anlatan ayetlerden birkaçı şöyledir:

Takva sahiplerine va'dedilen cennetin misali (şudur): İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenler için lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır ve orda onlar için meyvelerin her türlüsünden ve Rablerinden bir mağfiret vardır... (Muhammed Suresi, 15)

İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir. (Ankebut Suresi, 58)

Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir. (Fatır Suresi, 33)

Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, 'sevinç ve mutluluk dolu' bir meşguliyet içindedirler. Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. Orada taptaze-meyveler onların ve istek duydukları herşey onlarındır. (Yasin Suresi, 55-57)

Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları), Üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları, Yayılıp-uzanmış gölgeler, Durmaksızın akan su(lar); Ve (daha) birçok meyveler arasında, Kesilip-eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler). Yükseklere-kurulmuş döşekler (sedirler). (Vakıa Suresi, 28-34)

Allah cennete girmeye layık olan insanların sonsuza kadar orada kalacaklarını da ayetlerinde bildirmektedir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

İman edenler ve salih amellerde bulunanlar -ki Biz hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz- onlar da cennetin halkıdırlar. Onda sonsuz olarak kalacaklardır. (Araf Suresi, 42)

Cennetteki en büyük nimet ise, elbette Rabbimiz'in sevgisini kazanmış olmaktır. Bunu bilmek ve hissetmek, insanın yaşayabileceği en büyük sevinç ve huzurdur.

Çiçekler

... Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur... (Bakara Suresi, 25)

İnkar Edenler İçin Cehennemde Azap Vardır

Allah'a isyan eden, onu tanımayan insanlar da yaptıkları herşey için bir karşılık göreceklerdir. Dünyada iken Allah'ı tanımadıkları, herşeyi O'nun yarattığını kabul etmedikleri, büyüklük taslayıp Allah'ın emrettiği ibadetleri yapmadıkları ve dünyada adeta isyan çıkardıkları için, ölünce de buna göre karşılık göreceklerdir.

Bazı insanlar bu dünyada birçok suç işlerler. Kimsenin onları görmediği durumlarda, zaman zaman cezasız da kalabilirler. Ama bu insanlar yaptıkları ne kadar gizli olursa olsun Allah'ın onları her an gördüğünün, içlerinden geçeni de bildiğinin farkında değillerdir.

Herkes yaptığı iyi veya kötü şeylerin karşılığını mutlaka alacaktır. Asıl cezayı veya ödülü ahirette Allah verecektir. Allah sonsuz adalet sahibidir ve Kuran ayetlerinde yapılan en küçük bir iyiliğin bile karşılığını kat kat vereceğini müjdelemiştir. İnsanlar pişman olup bağışlanma dilerlerse onları affedeceğini de söylemiştir. Buna rağmen Allah'a iman etmeyen, Kuran'da bildirilen emirleri yerine getirmeyen, sadece dünya hayatında yaşayacağını, sonrasında bir hayat olmadığını düşünen insanları da Allah cehennem ile tehdit etmiştir.

Allah'a isyan eden suçlu ve günahkarların yaptıklarının karşılığıdır cehennem.

Allah bu kişilerin durumunu Kuran'da şöyle açıklamıştır:

Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya hayatı onları aldatmıştı. Onlar, bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve Bizim ayetlerimizi 'yok sayarak tanımadıkları' gibi, Biz de bugün onları unutacağız. (Araf Suresi, 51)

Cehennemde, dünyada yaşanan sıkıntılardan ve acılardan çok daha fazlası vardır. Pislik, korku, acı ve mutsuzluk dolu bir yerdir cehennem. Oraya giden insanlar, cehennemden çıkmak için Allah'a dua ederler ama artık dua etmekte ve pişman olmakta geç kalmışlardır. Daha önce size Firavun'un geçersiz pişmanlığından söz etmiştik. O da boğulacağı sırada başına gelecekleri anlamıştı. Ama o andaki pişmanlığı fayda etmemişti. İşte Allah insana ölüm anına kadar fırsat verir. Öldükten ve ahirette yaşamaya başladıktan sonra ise pişman olmanın hiçbir anlamı kalmamaktadır.

Ceylan yavrusu

Cehennemlikler orada yiyecek hiçbir şey bulamazlar. Başlarındaki cehennem bekçilerinden yiyecek istediklerinde onlara darı dikeni, kan ve irin verilir. Su içmek istediklerinde ise kaynar su verilir. Sürekli aşağılanırlar, sürekli derileri yanar, her yerde ateş vardır, dar ve sıkışık yerlerde hapsedilirler. Üstelik bu çok sıkıntılı yaşam -Allah'ın dilemesi dışında- sonsuza kadar bitmeyecektir.

Oysa hatalarını, günahlarını fark eden her insanın, hayattayken yaptıklarından pişman olması ve Allah'tan dua ile bağışlanma dilemesi gerekir. Kuran'da Allah bize samimi bir pişmanlık olursa, her türlü günahı affedeceğini bildirmektedir. Bu konuyla ilgili ayet şöyledir:

(Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde (kendi zararlarına) olmak üzere ölçüyü taşıran (günah işleyen) kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir." (Zümer Suresi, 53)

Ahirette sonsuz bir pişmanlık yaşamamak ve cehennemin bitmeyecek azabından kurtulmak için, geç olmadan insanın hatalarını görmesi ve Rabbimiz'e tevbe etmesi bu yüzden çok önemlidir.

 

7 / total 8
Harun Yahya'nın Dinimizi Öğrenelim kitabını online okuyabilir, facebook, twitter gibi sosyal ağlarda paylaşabilir, bilgisayarınıza indirebilir, ödev ve tezlerinizde kullanabilir ve siteyi referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin site ve bloglarınızda yayınlayabilir ve kopyalayıp, çoğaltabilirsiniz.
Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top