HARUN-YAHYA.COMhttp://harun-yahya.comharun-yahya.com - Allah'ın Güzelliklerinden Bir Demet - Son EklenenlertrCopyright (C) 1994 harun-yahya.com 1HARUN-YAHYA.COMhttp://harun-yahya.comhttp://harunyahya.com/assets/images/hy_muhur.png116666 Dakika Nefes Almadan Toprak Kazabilen Armadillolar  

 

 

 

 

 

 

Güney Amerika'da yaşayan bir tür böcek yiyen olan Armadillolar bir tür zırhla korunurlar. Genellikle yiyeceklerini toprağı kazarak ararlar. Çok iyi bir koku alma duyusuna sahiptirler. Yiyeceği şeyin kokusunu alan Armadillo son derece büyük bir hızla toprağı kazar. Burnunu toprağa gömerek, adeta kokuyu yitirmekten korkuyormuş gibi telaşla toprağı kazar. Armadillolar'ı bu durumda görenler, hayvanın bu durumda nasıl soluk aldığına şaşabilirler. Oysa Armadillolar bu durumda soluk almazlar. Toprağı kazdıkları sırada, altı dakikaya kadar soluklarını tutabilme yeteneğine sahiptirler.

David Attenborough, Yaşadığımız Dünya, s.162
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10808/6-dakika-nefes-almadan-toprakhttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10808/6-dakika-nefes-almadan-toprakMon, 17 Nov 2008 14:54:00 +0200
Yedek Hava Kullanan Domuzlan Böcekleri  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Domuzlan böcekleri su üzerinde yüzerler. Bir tehlike sezince, kendileriyle birlikte bir miktar havayı da sürükleyerek suya dalarlar. Suyun dibinde iken bu yedek havayı kullanırlar. Domuzlan böceğinin larvası ise tehlikeli bir etoburdur. Bu larvaların ağızları yoktur. Ağız yerinde içinden zehirli salya akan bir kanal ve bu kanalın ucunda iki kanca bulunur. Larva, bu kancalarla kurbanını tutar, kendi ürettiği zehirli salyasıyla önce avını felç eder, sonra eriterek sıvı hale getirir ve daha sonra da bu sıvıyı emer.

Bilim ve Teknik Dergisi, Mayıs 1987, Sayı:234, s.17
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10807/yedek-hava-kullanan-domuzlan-boceklerihttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10807/yedek-hava-kullanan-domuzlan-bocekleriMon, 17 Nov 2008 14:51:42 +0200
Renk Değiştiren Mürekkep Balıkları ve Ahtapotlar  

 

 

 

 

 

 

Mürekkep balıkları ve ahtapotlar da renklerini çok hızlı değiştirebilirler. Bazen renk dalgaları bedenlerinde nabız atması gibi görünür. Bu kadar fazla değişikliğin olmasına kızgınlık, yiyecek görme, korku ve bulunduğu yerin rengi gibi farklı nedenler sebep olabilir. Renk değiştiren bir mürekkep balığı gerçekten çok ilginç bir görünüme sahip olur. Yüzü kızarır ve yüzünde kırmızı ve altın yaldız rengindeki küçük benekler gelip gider. Balığın desenleri de küçük beneklerden koyu çizgilere ve göz gibi lekelere dönüşebilir.

Jill Bailey, Mimicry and Camouflage, s.18
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10806/renk-degistiren-murekkep-baliklari-vehttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10806/renk-degistiren-murekkep-baliklari-veMon, 17 Nov 2008 14:49:23 +0200
Deniz Salyangozunun Düşmanlarına Karşı Kullandığı Yakıcı Hücreleri  

 

 

 

 

 

 

Bir tür deniz salyangozunun uzun yumuşak bedeninin üst kısmı çok duyarlı ve değişik renklerdeki dokungaçlarla donanmıştır. Salyangoz bu tüy gibi dokungaçlarıyla suyun yüzeyine yakın yüzer ve denizanalarını avlar. Denizanalarının yakıcı hücreleri vardır. Salyangoz denizanasını yerken bu yakıcı hücreler de salyangozun bağırsağına geçer. Daha sonra da bu yakıcı hücreler salyangozun sırtındaki dokungaçlarına gider. Kendisini avlamaya çalışan hayvanlara karşı bu yakıcı hücreleri kullanır. Bu sayede denizsalyangozu korunmuş olur.

David Attenborough, Yaşadığımız Dünya, s.32
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10805/deniz-salyangozunun-dusmanlarina-karsi-kullandigihttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10805/deniz-salyangozunun-dusmanlarina-karsi-kullandigiMon, 17 Nov 2008 14:48:24 +0200
Canlılarda, Hayatlarını Devam Ettirebilmek İçin Özel Yaratılmış Çene Yapıları  

 

 

 

 

 

 

Çekirgelerin ağızlarında öğütücü özelliğe sahip güçlü çeneler vardır. Bu ağız yapısı hayvanın bitkisel dokuları kolay öğütmesini sağlar. Arıların alt dudak ve alt çeneleri çiçektozu toplayabilmek için dil şeklindeki alt dudağın çevresinde yer alır. Küçük yassı bir küreğe benzeyen çeneleri ise çiçektozu toplamada kullanılmaz. Lahana kelebekleri ise çiçeklerin balözünü emmek için, kaynaşmış art çenelerden oluşan ve çiçeğin içine erişebilen uzun hortumlarını kullanırlar.

Larousse, Tematik Ansiklopedi, 4. Cilt, s.163
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10804/canlilarda-hayatlarini-devam-ettirebilmek-icinhttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10804/canlilarda-hayatlarini-devam-ettirebilmek-icinMon, 17 Nov 2008 14:45:39 +0200
Tehlike Anında Yumurtalarının Yerini Değiştiren Hydorophasianus Chirurgus Kuşu  

 

 

 

 

 

 

Yuva yapımında savunma ve saklanma açısından kuşların en çok tercih ettiği yerler, sık ve gür dallı ağaçlıklar ya da dikenli koruluklardır. İkinci bir yöntem de doğal boşluklar ya da ağaçlara özel olarak yapılmış oyuklardır. Bazı türler yuva girişini çamurla kapatırlar ya da dişi ve yavruların içinde bulunduğu oyuğun girişine kare bir duvar örerler. Hydorophasianus chirurgus adlı bir kuş, tehlike sezdiğinde yumurtalarının yerini değiştiren tek kuştur. Erkek, yumurtaları boğazı ile göğsü arasına sıkıştırır ve geri geri giderek onları başka yere taşır. Erkekler ayrıca yuvanın herşeyinden ve yavruların yetiştirilmesinden de sorumludurlar.

Giovanni G. Bellani, "Quand L'oiseau Fait Son Nid", s.24

]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10803/tehlike-aninda-yumurtalarinin-yerini-degistirenhttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10803/tehlike-aninda-yumurtalarinin-yerini-degistirenMon, 17 Nov 2008 14:41:30 +0200
Ebe Kara Kurbağası  

 

 

 

 

 

 

Avrupa'da yaşayan ebe kara kurbağası, yaşamının büyük bir bölümünü karada, sudan uzakta olmayan toprak oyuklarda geçirir. Karada çiftleşir. Dişi yumurtalarını yere bırakınca, erkek onları spermasıyla döller. Yarım saat sonra, erkek kurbağa yumurtalarını ipe dizer gibi birbirine yapıştırır ve sonra da bunları arka ayaklarının üzerine yapıştırarak yerleştirir. Daha sonraki birkaç hafta nereye gitse, seke seke yumurtalarını da yanında taşır. Sonunda yavrular yumurtadan çıkacağında suya atlar. Yumurtaların yapışık olduğu arka ayaklarını tüm yavrular çıkana kadar suda tutar. Daha sonra tekrar karadaki oyuğuna geri döner.

David Attenborough, Yaşadığımız Dünya, s.105
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10802/ebe-kara-kurbagasihttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10802/ebe-kara-kurbagasiMon, 17 Nov 2008 14:39:25 +0200
Görünmez Olabilen Kuş Yavrusu  

 

 

 

 

 

 

Afrika nehirlerinin kumlu kıyılarında yuva yapan Pluvianus aegyptius isimli kuş, gündüzleri yumurtalarını kumla örter ve yalnızca geceleri (ısı düştüğü zamanlarda) kuluçkaya yatar. Eğer gündüz ısı çok yükselirse, erkek ve dişi göğüslerini suya batırarak bununla kuluçkayı serinletirler. Bu türlerin yavruları, doğduktan sonra, anne babalarının tehlikeyi haber veren çığlıklarını duyduklarında, oldukları yere serilip yere yapışarak, görünmez hale gelebilirler. Çünkü tüyleri bulundukları bölgenin taşları ve kumuyla uyumlu renk ve desendedir.

Giovanni G. Bellani, "Quand L'oiseau Fait Son Nid", s.64
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10801/gorunmez-olabilen-kus-yavrusuhttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10801/gorunmez-olabilen-kus-yavrusuMon, 17 Nov 2008 14:36:51 +0200
Kış Uykusundaki Sibirya Boz Ayısı Nasıl Hayatta Kalır?  

 

 

 

 

 

 

Sibirya boz ayısı sonbaharda şişmanlayıp yağ bağladıktan sonra, inine çekilir ve aylarca (4 ila 7 ay) süren bir uyuşukluk dönemine girer. Ayının 37 derece olan vücut ısısı, kış uykusu sırasında 5 ila 6 derece azalır. Buna rağmen, kalp atışı ve nefes alma ritimleri daha yavaşlar. Bu nedenle genel metabolizmada yüzde 50 ila yüzde 60'a varan düşüşler gözlenir. Ayı, bu devre boyunca yemek içmek dahil hiçbir hayati fonksiyonunu yerine getirmez. Bununla birlikte üreme ve su kaybı belirtileri de göstermez. Çünkü uyuşukluk esnasında kendi yağını (lipitlerini) başlıca enerji ve su kaynağı olarak kullanır.

Thema Larousse, Tematik Ansiklopedi, 4. Cilt, s.145
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10800/kis-uykusundaki-sibirya-boz-ayisihttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10800/kis-uykusundaki-sibirya-boz-ayisiMon, 17 Nov 2008 14:35:06 +0200
Sıcağa ve Kuraklığa Dayanıklı Çöl Canlıları  

 

 

 

 

 

 

Çöllerde yaşayan canlılar sıcağa ve kuraklığa dayanacakları çok önemli donanımlara sahiptirler. Örneğin Maça ayaklı karakurbağası yılın en kurak dokuz ayı boyunca kendi ürettiği jelatin içinde saklı bir çukurda uyur. Çöl kaplumbağaları kendi üst kabuklarının altındaki iki kesede yaz için su depolarlar. Salyangozlar ve karidesler ise çöllerdeki nadir yağışlardan sonra su birikintilerinde harekete geçerler ve bu sular kurumadan önce onlarca yıl bekleyebilecek yumurtalarını bırakırlar. Böylece yavrular güneşin kavurduğu tuzlu toprakta bir sonraki yağmur gelene kadar yumurtadan çıkmak için beklerler.

Guy Murchie, The Seven Mysteries of Life, s.33
 
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10799/sicaga-ve-kurakliga-dayanikli-colhttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10799/sicaga-ve-kurakliga-dayanikli-colMon, 17 Nov 2008 14:33:17 +0200
Yırtıcı Redovid Böceğinin İlginç Av Yakalama Yöntemi  

 

 

Yırtıcı Redovid böceği (Salyarata varilgata) ağaçlarda yaşayan bir tür termit ile beslenir. Avını yakalama yöntemi çok ilginçtir. Önce, termit yuvasındaki yiyeceklerin arasına saklanır. Termitlerin kendilerine özgü bir kokuları vardır. Termitler kördürler ve yuvalarına giren düşmanlarını da koku farkı sayesinde tanırlar. Termit yuvasında saklanan Redovid böceği de bir süre sonra termitler gibi kokmaya başlar, bu yüzden kendi kokusu anlaşılmaz. Düşmanlarına karşı yırtıcı olan termitlerin saldırısından bu sayede korunmuş olur.

Bilim ve Teknik Dergisi, Haziran 1987, Sayı.235, s.7
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10798/yirtici-redovid-boceginin-ilginc-avhttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10798/yirtici-redovid-boceginin-ilginc-avMon, 17 Nov 2008 14:31:18 +0200
Koalalar Zehirli Okaliptüs Yapraklar ile Beslenirler  

 

 

 

 

 

 

Okaliptüs ağaçlarının yaprakları oldukça az protein içerirler ve çok liflidirler. Yüksek miktarlarda içerdikleri aromatik yağlar ve kimyasal bileşikler ise otla beslenen birçok canlı için zehirlidir. Sadece okaliptüs ağaçlarının bazı türleriyle beslenen koalalar bu konuda bir istisnadırlar. Özel dişleri sayesinde koalalar okaliptüs yapraklarını çiğnemeden yutarlar. Yapraklar, koalaların diğer memelilerdekinden çok daha büyük olan kör bağırsaklarına gider, burada bulunan bakteriler sayesinde yapraklar kolaylıkla sindirilir. Yaprağın istenmeyen bölümleri karaciğerde zehirden arındırılır ve vücuttan atılır. Bu türlü beslenme çok az enerji verdiğinden koalalar günde 18 saat uyurlar.

The Guinnes Encylopedia of the Living World, s.105
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10797/koalalar-zehirli-okaliptus-yapraklar-ilehttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10797/koalalar-zehirli-okaliptus-yapraklar-ileMon, 17 Nov 2008 14:29:55 +0200
Dişi Olmayan Denizyıldızı Yiyeceklerini Nasıl Sindirir?  

 

 

 

 

 

 

Dişleri olmayan denizyıldızı yiyeceklerini sindirmek için kendine özgü bir metod kullanır. Avının yerini bulmasında koku ve dokunmaya bağlı olarak, avın kapladığı alanın büyüklüğü de etkilidir. Kollarının altında yüzlerce ince, her zaman hareket eden, emici diskler bulunmaktadır. Deniz yıldızlarında hareket, bir kayaya veya başka bir cisme ayakları ile yapışması ve sonra geri çekmesi ile sağlanır ve denizyıldızı bu biçimde yavaşça sürünür. Günlük yiyecekleri kabuklu deniz hayvanları, karides, kum ve taş gibi birikintilerdir. İstiridyeyi bulduğunda denizyıldızı onu içine çeker ve bir çok emici ayağını istiridyenin kabuğuna yapıştırır. İstiridye aşırı güçlü supaplara sahip olmasına rağmen denizyıldızı sonunda istiridyenin kabuğunun yavaş yavaş açılmasını sağlar.

The Ocean World of Jacques Cousteau, Quest for Food, s.47

 
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10796/disi-olmayan-denizyildizi-yiyeceklerini-nasilhttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10796/disi-olmayan-denizyildizi-yiyeceklerini-nasilMon, 17 Nov 2008 14:28:41 +0200
Troil Kuşlarının Yumurtalarının Renkleri ve Dayanıklılığı  

 

 

 

 

 

 

Penguene benzer perde ayaklı bir kuş olan Troil kuşları (Uria calge) çıplak kayaların üzerine bir yumurta yumurtlarlar ve kuluçkaya yatarlar. Bu kuşların yumurtalarını bıraktıkları bölgede metrekareye 70 yumurta düştüğü saptanmıştır. Buna karşılık her çift kendi yumurtasını özel renklerinden tanır. Troil kuşlarının yumurtalarının başka bir özellikleri de darbe alsalar bile kayalıklardan aşağı yuvarlanmamalarıdır. Özel yapıları nedeniyle yalnızca kendi etraflarında döner ve dururlar.

Giovanni G. Bellani, "Quand L'oiseau Fait Son Nid", s.33

]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10795/troil-kuslarinin-yumurtalarinin-renkleri-vehttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10795/troil-kuslarinin-yumurtalarinin-renkleri-veMon, 17 Nov 2008 14:25:47 +0200
Yusufçuk Böceklerinin Uçuşları  

 

 

 

 

 

 

Yusufçuk böceklerinin uçuşları birbirinden bağımsız 4 büyük kanatın vücudun ağırlığını taşımasıyla sağlanır. Bu özellik, böceğe ani manevralar yapma, hızını ani artırma ve saniyede 10 m.'ye varan yüksek bir hız imkanı tanımaktadır.

Science et Vie, No.931, s.5
 
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10794/yusufcuk-boceklerinin-ucuslarihttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10794/yusufcuk-boceklerinin-ucuslariMon, 17 Nov 2008 14:24:24 +0200
Yumurtalarını Koruyan Su Böcekleri  

 

 

 

 

 

 

Lethocerus denilen dev su böceklerinin bir türünde, dişiler yumurtalarını su üzerindeki bir dal parçasına bırakırlar. Erkek tekrar tekrar suya dalar çıkar ve yumurtalara nemlendirmek için onların üstüne çıkıp üzerlerine su damlatır; ayrıca düşmanları da yumurtalardan uzak tutar. Erkek Belostama dev su böcekleri ise bunun yerine, dişinin sırtlarına yapıştırdığı yumurtaları taşırlar. Bu böcekler yüzeye yakın yüzmek zorundadırlar ve aynı zamanda yumurtalarının hava ile temas etmesini sağlamaları da gerekir. Arka bacaklarını ileri-geri hareket ettirirler veya ince bir dala tutunurlar. Daha sonra yumurtaların üzerinden akan havalanmış suyu korumak için saatlerce bir nevi şınav hareketi (yüzükoyun yatarak vücudu esnetme hareketi) yaparlar. Benzer olarak Bledius Rove böcekleri, Bembidion yer böcekleri ve Heterocerus bataklık böceklerinin hepsi, gel-git olduğunda ince girişli kuluçka odacıklarını tıkayarak, sular çekildiğinde de tıkaçları çıkararak yumurtalarının boğulmasını engellerler. 

Scientific American, January 1999, s.53
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10792/yumurtalarini-koruyan-su-boceklerihttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10792/yumurtalarini-koruyan-su-bocekleriMon, 17 Nov 2008 14:23:17 +0200
Yay Kuyruk Böceğinin Kaybolmayan Yumurtası  

 

 

 

 

 

 

Yay kuyruk böceği (Collembola), çift kabuklu yumurta yumurtlar. Dıştaki kabuk hemen düşer; ama yumurtanın ucunda iki kasnak bırakır. Böylece makara görünümü alan yumurta yuvarlanıp kaybolmaktan korunur.

Bilim ve Teknik Dergisi, Sayı 212, Temmuz 1985, s.13
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10791/yay-kuyruk-boceginin-kaybolmayan-yumurtasihttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10791/yay-kuyruk-boceginin-kaybolmayan-yumurtasiMon, 17 Nov 2008 12:53:25 +0200
Kuşların Hiç Durmadan Yaptıkları Uzun Göç Yolculukları  

 

 

 

 

 

 

Kuşlar sık sık okyanusları, barınılamayacak çölleri, dağları ve buz kitlelerini durmaksızın devam eden uçuşlarla geçmek zorundadırlar. Altın renkli yağmur kuşu, Sert kıllı çulluk gibi göçmen kuşlar Hawaii adalarına, Yeni Zelanda'nın daha da aşağılarına hiç durmadan uçabilen kuşlar olarak tanınırlar. Sürekli devam eden bu uçuşlar, 4000-7500 km. arasında değişir ve tahminen 80-100 saat sürer. Küçük ötücü kuşlar da Meksika Körfezi, Sahra Çölü ya da Atlantik, Pasifik Okyanusları gibi barınılamayacak bölgeleri yaklaşık olarak 30 saat süren ve 1000 km.'den daha fazla durmadan devam eden uçuşlarla geçebilirler. Ve hatta kırmızı boğazlı sinek kuşu (yalnızca 5 gramın altıda biri kadar vücut ağırlığına sahiptir) Meksika Körfezi'ni hiç durmadan geçebilecek kapasitededir. Himalaya bölgesine ve Sibirya'dan Hindistan bölgesindeki kışlık bölgelere göç eden kuşlar dünyanın en yüksek dağlarını geçerler. Bu kuşlar yaklaşık 9500 m. yükseklikte ilerlerler.

Prof. Dr. Peter Berhold, Animal Behaviour, s.124
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10790/kuslarin-hic-durmadan-yaptiklari-uzunhttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10790/kuslarin-hic-durmadan-yaptiklari-uzunMon, 17 Nov 2008 12:51:58 +0200
Benekli Kokarcaların Savunma Yöntemi  

 

 

 

 

 

 

Hayvanların çok değişik savunma yöntemleri vardır. Örneğin, Benekli kokarca davetsiz misafirlerine gözdağı vermek için pek alışık olunmayan bir yöntem kullanır. Bir tehlike sezdiği anda kokarca bir elinin üzerinde ayağa kalkar ve arkasındaki bir bezden kötü kokan bir sıvı püskürtürek düşmanını kaçırır.

Tonny Seddon, Animal Movement,s.39
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10789/benekli-kokarcalarin-savunma-yontemihttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10789/benekli-kokarcalarin-savunma-yontemiMon, 17 Nov 2008 12:45:04 +0200
Göç İçin Yağ Depolayan Kuşlar  

 

 

 

 

 

 

Göç edecek canlıların vücut ağırlıklarındaki artış çok belirgindir. Göçe başlamadan önce mutlaka bir yakıt stoğu olarak yağ depolarlar. Göç için yağ depolanmasının başlıca 4 işlevi vardır. Bunlardan birincisi yağ, tüm göç süresince bir yakıt görevi görür. İkincisi göç süresince yağ kullanımı ile metabolik su üretilir. Bu göç eden canlıların, içilecek suyun az olduğu çöllerdeki ve diğer kurak bölgelerdeki, hareketleri sırasında su dengesinin sağlanmasında önemli bir rol oynar. Bu yüzden yağ metabolizması, göç boyunca hayvanlara içten bir su desteği sağlar. Yağ stoğu aynı zamanda vücut ağırlığının artmasını ve bu yüzden uçma mekanizması özellikleri nedeniyle kuşların daha yüksek hızlarda uçmalarını sağlar. Öyle ki bu yağ stoğu göçmen kuşlar kendi üreme bölgelerine ulaştıktan sonra bile oldukça fazladır.

Prof. Dr. Peter Berhold, Animal Behaviour, s.128
]]>
http://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10788/goc-icin-yag-depolayan-kuslarhttp://az.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10788/goc-icin-yag-depolayan-kuslarMon, 17 Nov 2008 12:43:53 +0200